bir varmis bir yokmus
makale araniyor duyurularina yazacaktim aslinda ama aklima baska bir sey geldi. aradigim makale harvard universitesinin sayfasinda da cikti ama yine springer'a yonlendiriyor. bu okulun springer uyeligi var anladigim kadariyla. benim okulumun springer uyeligi yok. sormak istedigim sey, bu proxy denen
makale araniyor duyurularina yazacaktim aslinda ama aklima baska bir sey geldi. aradigim makale harvard universitesinin sayfasinda da cikti ama yine springer'a yonlendiriyor. bu okulun springer uyeligi var anladigim kadariyla. benim okulumun springer uyeligi yok. sormak istedigim sey, bu proxy denen sey uzerinden bir sekilde gitsem harvard'dan ornegin, baglaniyor gibi gorunsem ben bu makaleyi indiririm. ya gozunun capagini yiyim var midir boyle guzide universitede bulunan ve proxy server kurmus olan arkadas, olmaz cok buyuk ihtimalle, ben yine de sorayim dedim.
aradigim makale simdilik su adsabs.harvard.edu
aradigim makale simdilik su adsabs.harvard.edu
0
olmaz cunku okul agindan da girseniz kullanici adi ve sifre soruoyor.
springer linkini verirseniz indirip yollayabilirim.
springer linkini verirseniz indirip yollayabilirim.
0
0
gaza gelen
merhaba linuxseverler,acemi bir linux kullanıcısı olarak bir sorum olacak,bulunduğum dizinde tüm dosyalarıfor file in *doecho $fileyazıp listeleyebiliyorum ama misal *.txt yazdığımda listelenmiyor. "" kullanınca da olmadı.nasıldır bunun doğru yazılışı?
merhaba linuxseverler,acemi bir linux kullanıcısı olarak bir sorum olacak,bulunduğum dizinde tüm dosyaları
for file in *
do
echo $file
yazıp listeleyebiliyorum ama misal *.txt yazdığımda listelenmiyor. "" kullanınca da olmadı.nasıldır bunun doğru yazılışı?
for file in *
do
echo $file
yazıp listeleyebiliyorum ama misal *.txt yazdığımda listelenmiyor. "" kullanınca da olmadı.nasıldır bunun doğru yazılışı?
0
$ for file in *.rtf; do echo $file; done
NG.rtf
bende calisti. baska bir script dili denesen python mesela?
NG.rtf
bende calisti. baska bir script dili denesen python mesela?
0
olmasi lazim aslinda.
~$ for file in *.txt; do echo $file; done;
file1.txt
file2.txt
file3.txt
file4.txt
file5.txt
tcsh denesen
ubuntu:~> foreach file (ls *.txt)
foreach? echo $file
foreach? end
file1.txt
file2.txt
file3.txt
file4.txt
file5.txt
ls *.txt etrafinda ` var.
~$ for file in *.txt; do echo $file; done;
file1.txt
file2.txt
file3.txt
file4.txt
file5.txt
tcsh denesen
ubuntu:~> foreach file (ls *.txt)
foreach? echo $file
foreach? end
file1.txt
file2.txt
file3.txt
file4.txt
file5.txt
ls *.txt etrafinda ` var.
0
the beyin
umudum az olsa da yazayim, belki bildiginiz birileri sahiplenmeye kalkar.evin onunde olmek uzereyken bulundu - 3-4 aydir hospitalizasyon seklinde veterinerde ufacik bi alanda takiliyor. artik hastaliklari tespit edilip normal seyre getirildigi icin veterinerde cok da yapilacak bir sey kalmadi.hareke
umudum az olsa da yazayim, belki bildiginiz birileri sahiplenmeye kalkar.
evin onunde olmek uzereyken bulundu - 3-4 aydir hospitalizasyon seklinde veterinerde ufacik bi alanda takiliyor. artik hastaliklari tespit edilip normal seyre getirildigi icin veterinerde cok da yapilacak bir sey kalmadi.
hareket edebilecegi, en azindan ev ortaminda dolanabilecegi bir yer gerekiyo..
seker hastasi - her gun sabah ve aksam 1,4 ml insulin vurulmasi gerekiyor (insulin ignesi cok ince oldugu icin direnc gostermiyor)
kedi aidsi - bu sebepten evinde baska kedi bakan biri de olamiyor.
sokaga birakmamiz sekerden dolayi kendisinin 3-4 gun icinde eski haline gelmesine yol acacak - kedi aidsi oldugundan oturu sokaktaki diger kedileri riske atmis olacagiz..
not 1: sahrayicedit, ataturk cd., inonu cd. civarinda olan biri olursa sahiplenecek kisi 3-5 gun bir yere gidecek olursa ucretsiz hospitalizasyon ile veteriner tarafindan bakilabilir
not 2: sahiplenecek kisi bulamasak da bir onerisi olan var mi?
ek : ustte mi kalsa? ustte kalsa bulunur mu birileri?
evin onunde olmek uzereyken bulundu - 3-4 aydir hospitalizasyon seklinde veterinerde ufacik bi alanda takiliyor. artik hastaliklari tespit edilip normal seyre getirildigi icin veterinerde cok da yapilacak bir sey kalmadi.
hareket edebilecegi, en azindan ev ortaminda dolanabilecegi bir yer gerekiyo..
seker hastasi - her gun sabah ve aksam 1,4 ml insulin vurulmasi gerekiyor (insulin ignesi cok ince oldugu icin direnc gostermiyor)
kedi aidsi - bu sebepten evinde baska kedi bakan biri de olamiyor.
sokaga birakmamiz sekerden dolayi kendisinin 3-4 gun icinde eski haline gelmesine yol acacak - kedi aidsi oldugundan oturu sokaktaki diger kedileri riske atmis olacagiz..
not 1: sahrayicedit, ataturk cd., inonu cd. civarinda olan biri olursa sahiplenecek kisi 3-5 gun bir yere gidecek olursa ucretsiz hospitalizasyon ile veteriner tarafindan bakilabilir
not 2: sahiplenecek kisi bulamasak da bir onerisi olan var mi?
ek : ustte mi kalsa? ustte kalsa bulunur mu birileri?
0
bitter cikolata
Hani barlarda eski kırkbeşlikler konsepti var ya, işte o konsepte çalan parçalardan aklınıza gelenleri yazar mısınız? bir de özellikle 90lardan kalma (ya da en azından ben o zamanlardan hatırlıyorum) bir şarkı var, hareketli, nakaratı neee nanenna diye birşeydi. hatırlayan var mı?ben gerçeten bu bar
Hani barlarda eski kırkbeşlikler konsepti var ya, işte o konsepte çalan parçalardan aklınıza gelenleri yazar mısınız?
bir de özellikle 90lardan kalma (ya da en azından ben o zamanlardan hatırlıyorum) bir şarkı var, hareketli, nakaratı neee nanenna diye birşeydi. hatırlayan var mı?
ben gerçeten bu barlarda çaldıkları şarkıları istiyorum arkadaşlar. fikrim geldi de, onun için gerekiyor. mesela nefes'te, eskiyeni'de faan çalıyor ya, alper fidaner. onlar igib işte. nolur bee :)
bir de özellikle 90lardan kalma (ya da en azından ben o zamanlardan hatırlıyorum) bir şarkı var, hareketli, nakaratı neee nanenna diye birşeydi. hatırlayan var mı?
ben gerçeten bu barlarda çaldıkları şarkıları istiyorum arkadaşlar. fikrim geldi de, onun için gerekiyor. mesela nefes'te, eskiyeni'de faan çalıyor ya, alper fidaner. onlar igib işte. nolur bee :)
0
şarkı için (bkz: live is life)
img522.imageshack.us
bu da içerken dinlediğim şarkılardan bazıları arada hoşuna gidecekler olabilir
img522.imageshack.us
bu da içerken dinlediğim şarkılardan bazıları arada hoşuna gidecekler olabilir
0
ace of base, milli vanilli, ice ice baby, duran duran
beni en cok benden alan "groove is in the heart" klibiydi.
beni en cok benden alan "groove is in the heart" klibiydi.
0
"eski kırkbeşlik" konseptiyle çalınanlar türkçe olur.
yabancı parçalar "eski kırkbeşlik" diye değil de "70's, 80's" falan diye adlandırılır genelde. siz türkçe mi arıyorsunuz, yabancı mı.
parça olarak birden sorunca aklıma gelmedi.
yabancı parçalar "eski kırkbeşlik" diye değil de "70's, 80's" falan diye adlandırılır genelde. siz türkçe mi arıyorsunuz, yabancı mı.
parça olarak birden sorunca aklıma gelmedi.
0
punkertifo
Arkadaşlar soracağım şey biraz komik gelebilir, gülmeyin küserim =)Geçenlerde bir şey dikkatimi çekti. Oldukça yoğun trafiğe sahip bir caddede karşıdan karşıya geçecektim. Kulağımda mp3 player, bangır bangır müzik dinliyorum bir yandan.Araçlar arası mesafe geçmem için yeterli olacak kadar açıldı ve
Arkadaşlar soracağım şey biraz komik gelebilir, gülmeyin küserim =)
Geçenlerde bir şey dikkatimi çekti. Oldukça yoğun trafiğe sahip bir caddede karşıdan karşıya geçecektim. Kulağımda mp3 player, bangır bangır müzik dinliyorum bir yandan.
Araçlar arası mesafe geçmem için yeterli olacak kadar açıldı ve ben de geçmeye karar verdim. Ancak geçemedim, olduğum yere saplandım birden. Nedense beynim bana "geçme" diyordu.
Bu birkaç kez üst üste başıma geldi ve ben de nedeni üzerinde biraz araştırma yapayım dedim ve sonuç olarak kulağımda bangır bangır müzik varken, beynimin mesafe algılama yetisinin kaybolduğunu anladım. (anladım yanlış oldu, varsaydım diyeyim ben buna)
Kendi üzerimde şehir trafiğini kullanarak yaptığım deneylerde, nispeten birbirlerine eşit oranlarda boşluk yakaladığım anlarda karşıdan karşıya geçme alıştırması yaptım.
Ve elde ettiğim sonuç şu:
Aracı görüyorum, benimle arasındaki mesafe ve bana doğru geliş hızı karşıya geçmem için hayli yeterli.
Ancak müzik dinlediğim zaman, beynim bir ikilem, karmaşa gibi birşey yaşıyor ve karşıya geçmemi engelliyor.
Müziği keserek denedim. Karşıya geçtim.
Kulaktaki salyangoz ve buna bağlı olarak kulak içi hava basıncının bir etkisi olabilir mi diye merak ederek, sadece kulaklığı takarak ve müziği açmadan bu deneyi tekrar ettim. Yine karşıya geçtim.
Biraz fazla geveledim, toparlayayım =) Sonuç olarak:
(Tahminimce) Gözden beyne iletin mesafe ve gelen aracın hız verileri beyin tarafından "karşıya geçilebilecek uygun durum" olarak nitelendiriliyor. Ancak kulağımla aracın yaklaşan (veya uzaklaşan) ses şiddetini duymadıkça, beyin kesin bir "karşıya geç" emri vermiyor.
Sormak istediğim şu:
Beyne mesafe tahmini yaparken sadece göz yetmez mi? Göz+kulak kombinasyonu illaki gerekli mi? Ve asıl sorum; cisimlerin çıkardığı seslere göre yakınlaşıp/uzaklaştığını anlamamız bu kadar hayati bir durum mu?
Böyle bir şeyin olup olmadığı konusunda bir bilgi sahibi olan var mıdır acaba aramızda? Gerçekten nedenini merak ediyorum bunun. özellikle de tıp fakültesi müdavimi arkadaşlar cevap verirlerse çok şükela olur =)
Geçenlerde bir şey dikkatimi çekti. Oldukça yoğun trafiğe sahip bir caddede karşıdan karşıya geçecektim. Kulağımda mp3 player, bangır bangır müzik dinliyorum bir yandan.
Araçlar arası mesafe geçmem için yeterli olacak kadar açıldı ve ben de geçmeye karar verdim. Ancak geçemedim, olduğum yere saplandım birden. Nedense beynim bana "geçme" diyordu.
Bu birkaç kez üst üste başıma geldi ve ben de nedeni üzerinde biraz araştırma yapayım dedim ve sonuç olarak kulağımda bangır bangır müzik varken, beynimin mesafe algılama yetisinin kaybolduğunu anladım. (anladım yanlış oldu, varsaydım diyeyim ben buna)
Kendi üzerimde şehir trafiğini kullanarak yaptığım deneylerde, nispeten birbirlerine eşit oranlarda boşluk yakaladığım anlarda karşıdan karşıya geçme alıştırması yaptım.
Ve elde ettiğim sonuç şu:
Aracı görüyorum, benimle arasındaki mesafe ve bana doğru geliş hızı karşıya geçmem için hayli yeterli.
Ancak müzik dinlediğim zaman, beynim bir ikilem, karmaşa gibi birşey yaşıyor ve karşıya geçmemi engelliyor.
Müziği keserek denedim. Karşıya geçtim.
Kulaktaki salyangoz ve buna bağlı olarak kulak içi hava basıncının bir etkisi olabilir mi diye merak ederek, sadece kulaklığı takarak ve müziği açmadan bu deneyi tekrar ettim. Yine karşıya geçtim.
Biraz fazla geveledim, toparlayayım =) Sonuç olarak:
(Tahminimce) Gözden beyne iletin mesafe ve gelen aracın hız verileri beyin tarafından "karşıya geçilebilecek uygun durum" olarak nitelendiriliyor. Ancak kulağımla aracın yaklaşan (veya uzaklaşan) ses şiddetini duymadıkça, beyin kesin bir "karşıya geç" emri vermiyor.
Sormak istediğim şu:
Beyne mesafe tahmini yaparken sadece göz yetmez mi? Göz+kulak kombinasyonu illaki gerekli mi? Ve asıl sorum; cisimlerin çıkardığı seslere göre yakınlaşıp/uzaklaştığını anlamamız bu kadar hayati bir durum mu?
Böyle bir şeyin olup olmadığı konusunda bir bilgi sahibi olan var mıdır acaba aramızda? Gerçekten nedenini merak ediyorum bunun. özellikle de tıp fakültesi müdavimi arkadaşlar cevap verirlerse çok şükela olur =)
0
Mesafe algısı için iki göz yeterlidir. Dalga geçmek için demiyorum, tek gözle mesafeyi algılamak zorlaşır. Neyse, tahminim bu bir konsantrasyon meselesi, müzik dikkatini fazlaca dağıtıyor, istemsizce müziğe konsantre oluyorsun. Bir duyunu başka bir şey için kullanıyorken diğerleri daha zayıf çalışabilir. Mesela öpüşürken gözlerini kapamak buna bir örnek olarak verilebilir. Gözlerimizi kapıyoruz ki diğer duyularımız daha çok çalışsın, daha çok hissedelim filan. Tabi bir de iki taraf da gözleri açık öpüşürse çok komik bir manzara çıkıyor ortaya onun da etkisi var biraz. Böyle göz göze çok acayip lan, güler insan. Öhm, neyse tıp fakültesiyle hiç alakam yok ama bence mantıklı açıkladım gibi? :)
0
insanda sesi duymayinca "her an her sey olabilir" psikolojisi oluyor, daha temkinli daha gergin oluyor bir bakima. ben de öyle dolasiyorum da oradan biliyorum. o kadar derinine inmeye gerek de yok bence. ineceksek de: çocuklugumuzdan beri tehlike algilarimizda hep görüntü ve ses var, biri olmayinca yeterli olmuyor + anamiz babamiz tembih etmiyor mu kulaklikla sokakta dolasma diye? bilinçalti çalismiyorlar mi bir yerde?
0
Lapis Lazuli
merhaba arkadaşlarsahne önü almayı planlamıştık ama planlarda değişiklik yapmak zorunda kaldık.şimdide kategorilerde de yer kalmadı.ama bu numaralı biletlerin bu kadar kısa sürede bitmesi çok mantıksız geldi bana.bunun bir satış stratejisi olma ihtimali nedir?yada karaborsaya mı düştü ?gerçekten bit
merhaba arkadaşlar
sahne önü almayı planlamıştık ama planlarda değişiklik yapmak zorunda kaldık.şimdide kategorilerde de yer kalmadı.ama bu numaralı biletlerin bu kadar kısa sürede bitmesi çok mantıksız geldi bana.bunun bir satış stratejisi olma ihtimali nedir?yada karaborsaya mı düştü ?
gerçekten bittiyse vip almak için elimi çabuk tutmam lazım.yok eğer bitmediyse enayi gibi hiç bi özelliği olmayan vipye boşu boşuna para vermeyeyim.
sahne önü almayı planlamıştık ama planlarda değişiklik yapmak zorunda kaldık.şimdide kategorilerde de yer kalmadı.ama bu numaralı biletlerin bu kadar kısa sürede bitmesi çok mantıksız geldi bana.bunun bir satış stratejisi olma ihtimali nedir?yada karaborsaya mı düştü ?
gerçekten bittiyse vip almak için elimi çabuk tutmam lazım.yok eğer bitmediyse enayi gibi hiç bi özelliği olmayan vipye boşu boşuna para vermeyeyim.
0
sözlükte bakındığım kadarıyla 1,2 ve 3. kategoride sadece ilk 3 blok bitmiş diyorlardı. gerisi ya tekil gün olarak satılacak ya da kombine satışları tekrar açılacak.
0
İki sene önce Metallica konserinde benzer bir durum olmuştu; saha içi biletleri tükendikten birkaç hafta sonra yine satışa sunulup tükenmişti. Ama benim ona yorumum şöyle; adamlar baktı rağbet çok, dediler bu saha içi daha insan alır, biraz daha bilet çıkardılar.
Ben de çelişkiye düşmüştüm bitip bitmeyeceği, ya da yine açılıp açılmayacağı konusunda. Tribünü tercih ederdim ama, bu hızla azaldığına göre, birkaç haftaya bütün biletler tükenir gibime geliyor. O yüzden saha içi aldım ben. Yalnız Metallica geldiğinde, konserden bir ay önce tükenmişti biletler. Böyle grupların olacağı bir festivalin biletlerinin aylar öncesinden tükeneceğini tahmin ediyorum.
Ben de çelişkiye düşmüştüm bitip bitmeyeceği, ya da yine açılıp açılmayacağı konusunda. Tribünü tercih ederdim ama, bu hızla azaldığına göre, birkaç haftaya bütün biletler tükenir gibime geliyor. O yüzden saha içi aldım ben. Yalnız Metallica geldiğinde, konserden bir ay önce tükenmişti biletler. Böyle grupların olacağı bir festivalin biletlerinin aylar öncesinden tükeneceğini tahmin ediyorum.
0
baldur
İstanbul içinde önünde kocaman ve sadece "loser" yazan tişört gördünüz mü hiç, nerede bulabilirim acaba?
İstanbul içinde önünde kocaman ve sadece "loser" yazan tişört gördünüz mü hiç, nerede bulabilirim acaba?
0
İstiklal caddesinde, Atlas Pasajı'ndaki t-shirtçülere bakın, geçen sene görmüştüm, orada yoksa hemen karşısındaki Halep Pasajı'ndeki dükkanlara göz atmanızı öneririm.
0
bir varmis bir yokmus
pek film kulturum yok. daha yeni yeni izlemeye basladim ama cok zor film buluyorum. genelde onerilenler tam vakit oldurmelik. biraz sanatsal, icerigi dolu olsun, bilmedigim ozel bir sey ogretsin.. tarzimi da isimlendiremiyorum. film onerebilirseniz cok sevinirim. favori bir kac filmim mesela: the re
pek film kulturum yok. daha yeni yeni izlemeye basladim ama cok zor film buluyorum. genelde onerilenler tam vakit oldurmelik. biraz sanatsal, icerigi dolu olsun, bilmedigim ozel bir sey ogretsin.. tarzimi da isimlendiremiyorum. film onerebilirseniz cok sevinirim. favori bir kac filmim mesela:
the red violin
v for vendetta
wall-e
old boy
tarantino*
moulin rouge
groundhog day
...
norvec'li bir arkadasin onerdigi isvec yonetmen vardi ama ismini hatirlamama imkan yok. oneri cikarsa cok sevincem.
the red violin
v for vendetta
wall-e
old boy
tarantino*
moulin rouge
groundhog day
...
norvec'li bir arkadasin onerdigi isvec yonetmen vardi ama ismini hatirlamama imkan yok. oneri cikarsa cok sevincem.
0
isveçli yönetmen ingmar bergman olsa gerek. ben de tavsiye ederim onu. ve de stanley kubrick filmleri. bergman'dan persona ve det sjunde inseglet ile başlayabilirsin. kubrikc'tense a clockwork orange, 2001 a space odyssey ve barry lyndon öncelikli tavsiyelerim. ama bu iki yönetmenin mümkün olduğu kadar filmini izle bence bunları seversen. bence hepsi iyidir, güzeldir.
0
tepedeki psychedelic adam'ın söylediklerine katılıyorum. ben ek olarak filmden ziyade metod önermek istiyorum size. eğer iyi bir sinema izleyicisi olmak istiyorsanız -bence- kült filmleri ve yönetmenleri bir kenara not etmeli ve bulup izlemelisiniz, bunu yaparken dünya sinemasının yanında türk sinemasını da hesaba katmalısınız. çeşitli sinema sayfalarından bu önemli yönetmenleri ve eserlerini araştırabilirsiniz. dvd box setlerden faydalanabilirsiniz, önemli yönetmen ve oyuncuların önemli filmlerini öyle piyasaya sürüyorlar. başlangıçta faydasını göreceksiniz. ayrıca izlemenin yanında bol bol da okumalı, araştırmalısınız. işin sırrının araştırmakta olduğuna inanıyorum ben. ha bir de dönemlere, akımlara ve ülkelere göre takip etmenizde fayda var. sessiz sinema dönemi, yeni gerçekçilik gibi.. sharebus'ta ölmeden önce izlenmesi gereken 1001 film listesinin linkini de ekleyeceğim. şimdi bazı kült yönetmenleri aklıma geldiği kadarıyla yazıyorum. bir ara da filmleri ve oyuncuları yazabilirim, ama ilk başta bu yönetmenleri divxplanet ve imdb'den araştırırsanız birçok bilgiye ulaşacaksınız. sinema tarihine damga vurmuş ve günümüz sinemasını şekillendirmiş adamlar bunlar:
*yönetmenler*
(bkz: charlie chaplin), (bkz: stanley kubrick), (bkz: david lynch), (bkz: alfred hitchcock), (bkz: luis bunuel), (bkz: federico fellini), (bkz: ingmar bergman), (bkz: jean renoir), (bkz: lars von trier), (bkz: jean luc godard), (bkz: françois truffaut), (bkz: pier paolo pasolini), (bkz: rainer werner fassbinder), (bkz: luchino visconti), (bkz: andrey tarkovski), (bkz: sergei eisenstein), (bkz: claude chabrol), (bkz: alain resnais), (bkz: woody allen), (bkz: michael haneke), (bkz: michelangelo antonioni), (bkz: roman polanski), (bkz: costa gavras), (bkz: elia kazan), (bkz: orson welles), (bkz: pedro almodovar)..
aslında eminim daha çok vardır ama aklıma ilk başta gelenler böyle. film olarak da kısaca şunları söyleyeyim hadi:
(bkz: modern times), (bkz: metropolis), (bkz: 2001 a space odyssey), (bkz: citizen kane), (bkz: potemkin zırhlısı), (bkz: the godfather)..
sharebus linki: sharebus.com
*yönetmenler*
(bkz: charlie chaplin), (bkz: stanley kubrick), (bkz: david lynch), (bkz: alfred hitchcock), (bkz: luis bunuel), (bkz: federico fellini), (bkz: ingmar bergman), (bkz: jean renoir), (bkz: lars von trier), (bkz: jean luc godard), (bkz: françois truffaut), (bkz: pier paolo pasolini), (bkz: rainer werner fassbinder), (bkz: luchino visconti), (bkz: andrey tarkovski), (bkz: sergei eisenstein), (bkz: claude chabrol), (bkz: alain resnais), (bkz: woody allen), (bkz: michael haneke), (bkz: michelangelo antonioni), (bkz: roman polanski), (bkz: costa gavras), (bkz: elia kazan), (bkz: orson welles), (bkz: pedro almodovar)..
aslında eminim daha çok vardır ama aklıma ilk başta gelenler böyle. film olarak da kısaca şunları söyleyeyim hadi:
(bkz: modern times), (bkz: metropolis), (bkz: 2001 a space odyssey), (bkz: citizen kane), (bkz: potemkin zırhlısı), (bkz: the godfather)..
sharebus linki: sharebus.com
0
herkese tek tek tesekkur ederim. charlie chaplin aklimdaydi unutmusum, her sinema severin arsivinde olmali cidden. diger filmleri not aldim hepsini izleyecegim. uzun sure filmsiz kalmayacagim :) hem guzel bir baslangic olur bunlar.
0
film kültürü meselesinde bir öneri de ben yapayim. filmleri seyrettikten sonra filmler üzerine düsünün. olaylar, temalar, diyaloglari bir kenara not edin, başka hangi filmlerde hangi kitaplarda benzer olaylar, temalar, diyaloglar vardi onlari hatirlamaya calisin. mümkünse bu işi bilen kisilerle bir araya gelip konusmaya, soru sormaya ve cevap vermeye calisin. cok güzel bloglar, websiteleri var film kültürü üzerine onlari kesfetmeye oralardan birseyler ögrenmeye calisin.
bir de sinefil olmakla, sinema kültürü sahibi olmak arasinda bir fark oldugunu bilin. sinefil, nerede yemek yenecegini bilen iştah ve agiz tadi sahibi insan gibidir. ama hicbir zaman mutfakta neler oldugunu merak etmez, bir gurme degildir. sinefil olmak da kötü degil, ama siz gurme olmaya calisin. ne yediginizi, niye yediginizi bilin. bir gün mutlaka caniniz pisirmek de isteyecektir.
bir de sinefil olmakla, sinema kültürü sahibi olmak arasinda bir fark oldugunu bilin. sinefil, nerede yemek yenecegini bilen iştah ve agiz tadi sahibi insan gibidir. ama hicbir zaman mutfakta neler oldugunu merak etmez, bir gurme degildir. sinefil olmak da kötü degil, ama siz gurme olmaya calisin. ne yediginizi, niye yediginizi bilin. bir gün mutlaka caniniz pisirmek de isteyecektir.
0
faideli bilgiler
soru başlıkta. windows 3,1 başlığına bakıp biraz düşündüm, sonra da dehşete kapıldım, çünkü her şey korkunç deredece değişmiş. teknoloji almış başını gitmiş. sizce yeni ne olabilir? neler yapabilirler? fikirleri merak ediyorum.mesela bence robot olayı gerçekten yaygınlaşabilir. evde bize yardım edeb
soru başlıkta. windows 3,1 başlığına bakıp biraz düşündüm, sonra da dehşete kapıldım, çünkü her şey korkunç deredece değişmiş. teknoloji almış başını gitmiş. sizce yeni ne olabilir? neler yapabilirler? fikirleri merak ediyorum.
mesela bence robot olayı gerçekten yaygınlaşabilir. evde bize yardım edebilirler.
telefon olayı da kalkar, kulağımıza küpe niyetine bir nesne takarız, onunla gerektiğinde konuşuruz.
mesela bence robot olayı gerçekten yaygınlaşabilir. evde bize yardım edebilirler.
telefon olayı da kalkar, kulağımıza küpe niyetine bir nesne takarız, onunla gerektiğinde konuşuruz.
0
Dokunanmatik ekranlarda son derece güzel gelişmeler olacak. Bir de mouse-klavye yerine yeni aparatlar gelecek.
0
uzaktan alet yönlendirme olayı alıp başını gidecek muhtemelen, misal ben işte çalışırken saat 3'te ocağı yakıp yemeği pişirmeye başlayacağım, gibi...
0
emerging technologies diye aratirsan bir fikir verebilir.
sahsen kuantum bilgisayarini gormeyi umuyorum olmeden
sahsen kuantum bilgisayarini gormeyi umuyorum olmeden
0
cedric
arkadaşlar az önce ben 4 gb 8mbps ten sınırsız 1mbps e geçtim. şimdi bunun benim faturama nasıl yansıyacağını öğrenmek istiyorum:4gb kota - 4,5 falan bir download şeysi gözüküyor. ne kadar yansıyacktır bilgisi olan?
arkadaşlar az önce ben 4 gb 8mbps ten sınırsız 1mbps e geçtim. şimdi bunun benim faturama nasıl yansıyacağını öğrenmek istiyorum:
4gb kota - 4,5 falan bir download şeysi gözüküyor.
ne kadar yansıyacktır bilgisi olan?
4gb kota - 4,5 falan bir download şeysi gözüküyor.
ne kadar yansıyacktır bilgisi olan?
0
4gb 8 mbps 27 tl
snrsz 1 mb 45 tl
toplam 72 tl fatura gelecek. evet bu ay yani geçiş yaptığın ay yani ttnet şerefsizdir. tüketici mahkemeleri ne güne duruyor şikayet edin.
snrsz 1 mb 45 tl
toplam 72 tl fatura gelecek. evet bu ay yani geçiş yaptığın ay yani ttnet şerefsizdir. tüketici mahkemeleri ne güne duruyor şikayet edin.
0
bu ay 4.5 GB parasi odersin. sonraki ay sinirsiz tarifeden devam eder 49 lira yani
4.5 gb icin de kota asimi cok cok az bir sey.
ben de sinirsiz tarifeye internetten islem yaparak gectim ve hemen gectigini sandim. 20 gb filan cekmistim. maksimum aldiklari 68 lira zaten. istedigin kadar as ondan sonra.
4.5 gb icin de kota asimi cok cok az bir sey.
ben de sinirsiz tarifeye internetten islem yaparak gectim ve hemen gectigini sandim. 20 gb filan cekmistim. maksimum aldiklari 68 lira zaten. istedigin kadar as ondan sonra.
0
arnold schwarzeneger
kulağı muhtemelen başka bir köpekle boğuşurken yırtılmış bir köpek. Kendisine gerekirse ilaç sürdürür. kaçmaz yani. ne tür bir müdahale yapmak lazım?
kulağı muhtemelen başka bir köpekle boğuşurken yırtılmış bir köpek. Kendisine gerekirse ilaç sürdürür. kaçmaz yani. ne tür bir müdahale yapmak lazım?
0
önce batikon sürüp ,sonrada doku doldurucu, antibiyotikli bir yara merhemini sürerseniz süper olur. Hatta imkanınız varsa günde iki kere.
0
çok kocakarı ilacı gibi görünecek ama kudret narıyla bir sokak köpeğinin yarasını iyileştirmişti arkadaşım. içinde kudret narı bekletilmiş zeytinyağını hergün yaraya sürünce 10-15 günde tamamen iyileşmiş. iatanbul'da mısır çarşısında, aktarlarda falan bulunuyor.
0
vnm
Bugun itibatiyle mac os a gectim... Ama c compile edemiyorum.. Netbeans for mac yukledim..Programi compile ederken "resolve missing native build tools" diye hata veriyor... Nasil duzeltebilirim??
Bugun itibatiyle mac os a gectim...
Ama c compile edemiyorum.. Netbeans for mac yukledim..
Programi compile ederken "resolve missing native build tools" diye hata veriyor... Nasil duzeltebilirim??
Ama c compile edemiyorum.. Netbeans for mac yukledim..
Programi compile ederken "resolve missing native build tools" diye hata veriyor... Nasil duzeltebilirim??
0
xcode kurmus muydun mac os ile gelen cd'den? ordan bir seyler kullaniyor kanimca
0
0
otchaianie
dostlarım bu nasıl soru demeyin. böyle sade bir model olsun , rengi de vişne çürüğü , lila ve mor olabilir... böyle bir kazağa şu mağazada gördüm diyeniniz var mı? bir de sövmeyin ablalarım abilerim...böyle ince , önü v şeklinde , düğmeleri biraz aşağıdan başlayan genelde tiki hanım kızlarımızın kol
dostlarım bu nasıl soru demeyin. böyle sade bir model olsun , rengi de vişne çürüğü , lila ve mor olabilir... böyle bir kazağa şu mağazada gördüm diyeniniz var mı?
bir de sövmeyin ablalarım abilerim...
böyle ince , önü v şeklinde , düğmeleri biraz aşağıdan başlayan genelde tiki hanım kızlarımızın kollarına taktığı çocuklarda görünen hırkalardan ( gri oluyor genelde ) nereden temin edebilirim...
bu nasıl duyuru utandım kendimden....
bir de sövmeyin ablalarım abilerim...
böyle ince , önü v şeklinde , düğmeleri biraz aşağıdan başlayan genelde tiki hanım kızlarımızın kollarına taktığı çocuklarda görünen hırkalardan ( gri oluyor genelde ) nereden temin edebilirim...
bu nasıl duyuru utandım kendimden....
0
yeni aldim mango outlet'ten. erkek kazagi ama en kucugu bana da oldu. renk super
0
Vişne çürüğü ve gri kesin Benetton'da vardır.Lila da kesin demeyim de çok yüksek ihtimalle Benetton'da bulunur. Zara'nın erkek reyonuna da göz gezdirmeli, önümüzdeki sezon lila rengi çok moda, şu anda yoksa bile önümüzdeki hafta falan yerleşir reyona lila rengi trikolar.
0
benetton pahalıdır derseniz daha ucuzu sevenhill de de var 'tiki hanım kızlarımızın kollarına taktığı çocuklarda görünen hırkalardan' diye tanımaldığınız hırka...
vişne çürügü kazak için rodi ye bakılabilir.
ben almıştım orda toz pembesinden. hatırlıyorum vişne çürüğü de vardı
vişne çürügü kazak için rodi ye bakılabilir.
ben almıştım orda toz pembesinden. hatırlıyorum vişne çürüğü de vardı
0
ben iki sene once loft'tan almistim bahsettiginin aynisini. visne curugu.
bir de lcw'ye bakin. orada her renk kazak bulunabiliyor.
bir de lcw'ye bakin. orada her renk kazak bulunabiliyor.
0
hazır konuda geçmişken topman'in ankarada şubesi var mı ? veya ürünlerini satan bi mağaza falan
0
bir varmis bir yokmus
buyuk ihtimalle hic bilmedigim bir isim ama meshur bir erkek oyuncudan bahsediyorum. oyuncu oldugu konusunda da %100 emin olamiyorum. sinema odullerine baktim bulamadim. lokum gibi bir ses, derinden. rutkay aziz gibi insani sarsan bir ses tonu var. 60 yaslarinda esmer hafif kir sacli, 180 boylarinda
buyuk ihtimalle hic bilmedigim bir isim ama meshur bir erkek oyuncudan bahsediyorum. oyuncu oldugu konusunda da %100 emin olamiyorum. sinema odullerine baktim bulamadim. lokum gibi bir ses, derinden. rutkay aziz gibi insani sarsan bir ses tonu var. 60 yaslarinda esmer hafif kir sacli, 180 boylarinda, biyikli. halil ergun degil, ask-i memnu'da oynayan degil. kurtulus filmi gibi bir filmde rol almis olabilir. sesine ve goruntusune en yakin bulabildigim isim haluk kurdoglu. bu aksam ogs giselerinin oldugu yerde karsilastik. iyi aksamlar dediginde, acaba sair miydi dedim. siir gibi konusuyordu. kim kim kim olabilir yardim edin. hafizami bu kadar zorladigimi hatirlamiyorum. diziizle.net'teki butun dizilere baktim, cagrisim yapan bir sey bulamadim. kafanizda bir isim canlanmistir umarim. kendimden nefret ettim hafiza eksikligi yuzunden. bu arada ben hic isim bilmem. o yuzden akliniza gelen isimleri cekinmeden yazarsaniz sevinirim.
0
yarısında savaş dinçel geldi aklıma ama rahmetli oldu kendisi.
selçuk yöntem? demir karahan? kamuran usluer?
selçuk yöntem? demir karahan? kamuran usluer?
0
ikisi de degil. sac dokulmesi problemi yok gibi gibi. yavas yavas hafizam bulanmaya basladi. son derece beyefendiydi. bir de yakisikliydi ulen
0
yav şu geniş ailede bir bölümde nadir dedenin bir arkadaşı vardı, nadirden daha sportif filandı sonra öldü.halit akçatepe gibi ünlü bir yeşilçam artistiydi, tam senin tarifine uyuyor aslında ama adını çıkaramadım şimdi, çok tanıdık biri aslında hatırlayamadım..
@uzun kulaklı tavşan
evet engin çağlardan bahsediyordum ben.
@uzun kulaklı tavşan
evet engin çağlardan bahsediyordum ben.
0
dream
bugün finansbank'ın sınavına girdimde bir soru vardı sorulan, o da şuydu.aşağıdakilerden hangisi farklıdır?sütlikörayranmeyve suyulimonatasizce ne bu? ben likör yaptım ama süt diyende var.
bugün finansbank'ın sınavına girdimde bir soru vardı sorulan, o da şuydu.
aşağıdakilerden hangisi farklıdır?
süt
likör
ayran
meyve suyu
limonata
sizce ne bu? ben likör yaptım ama süt diyende var.
aşağıdakilerden hangisi farklıdır?
süt
likör
ayran
meyve suyu
limonata
sizce ne bu? ben likör yaptım ama süt diyende var.
0
evet bende aynı mantıkla yaptım, çoğunluk süt ile likör arasında kalmışmış, süt yapanlarda olmuş, hatta likörden çok süt yapan var. ama ne gibi bir mantıkla süt, ben çözemedim.
0
"Süt dışındakiler mamul (imal edilmiş), bazı şeyler de katılarak üretilmiş. Süt inekten çıktığı haliyle duruyor." diye düşünmüş olabilirler.
0
o mantıkla baktığımızda süt de pastorize edilme vs. gibi işlemlerden geçirilebiliyor; ancak bir limonu sadece elinize alıp sıktığınızda mevye suyu elde edersiniz, bir işlemden geçirmeye gerek olmayabilir yani..
0
@reeper redeemer doğru aslında. meyve suyu denince doğrudan kutudaki meyve suları geldi aklıma.
0
bu kadar çelişkili bir soru nasıl sorulur anlam veremiyorum, ordan baksan başka burdan baksan başka..tey allah'ım yaa kalkıp bi de bu soruları özel kurumlara hazırlatıyorlar.
0
süt ayran meyve suyu limonata hepsi soft drink yani alkolsüz. ben olsam ben de likör işaretlerdim. ama finansbank bu mantıkta soru sormaz. o yüzden büyük ihtimal süttür.
0
bu tarz sorularda genelde fazla derinlere dalmadan akla ilk geleni işaretlemek esastır.
otorite değilim ama direk likördür bence cevap.
otorite değilim ama direk likördür bence cevap.
0
likör hariç hepsi tüm yaştan insanlara satılabiliyor. likör ise sadece belli yaşın üzerinde bir kitleye satılabiliyor. likör hariç hepsinin reklamı yapılabiliyor, likörün yapılamıyor. yani banka böyle şeylere bakar bence. içinde ne var ne yok bakmaz.
0
süt denilen şey bazı dişi hayvanlarda salgılanan bir sıvıdır. diğerleri insan eliyle üretilmiş-hazırlanmış içecekler.
0
katkısızlık açısından bakılırsa süt, alkol açısından bakılırsa likör, yazım açısından bakılırsa meyve suyu (iki kelimeden oluşuyor). benim gönlümde sütün yeri ayrıdır o başka... bu durumda süt 2 oy alıyor ve doğru yanıt olmayı hak ediyor :)
0
likor aldatmaca olsun diye konmus. bence de direk sut. diger hepsi karisim cunku.
0
bence likor.
ayrıca finansbankı sordugu bu dandik otesi soru icin tebrik ediyorum.
ayrıca finansbankı sordugu bu dandik otesi soru icin tebrik ediyorum.
0
dandik değil de, doğru ya da yanlış cevabı olmayan tarzda sorulardan olabilir..
cevaplayan kişinin kişisel özelliklerini anlamaya yönelik (tamamen atıyorum; süt diyenler duygusal ve içine kapanık profile sahip insanlar olurken, likör diyenler daha girişken ama bir o kadar da kontrolsüz olabiliyor falan gibisinden)
cevaplayan kişinin kişisel özelliklerini anlamaya yönelik (tamamen atıyorum; süt diyenler duygusal ve içine kapanık profile sahip insanlar olurken, likör diyenler daha girişken ama bir o kadar da kontrolsüz olabiliyor falan gibisinden)
0
snemeis
kankalar ben 1.5 ay sonra yurtdışına gidicem.Dubai ye şimdi sormak istediğim bir kaç soru var.Passaportumun süresi mayısta doluyor.şimdi ben 1.5 ay sonra dubaiye gidiceğim için bunun süresini uzatmam gerekirmi?
kankalar ben 1.5 ay sonra yurtdışına gidicem.Dubai ye şimdi sormak istediğim bir kaç soru var.Passaportumun süresi mayısta doluyor.şimdi ben 1.5 ay sonra dubaiye gidiceğim için bunun süresini uzatmam gerekirmi?
0
dubai vizesi nin gereksinimlerine bağlı. eğer dubai sana diyorsaki seyahat tarihinden sonra 6 ay boyunca geçerli olması şart diye. evet uzatman gerekiyor.
0
peki anladım ben uzatıcamda geçen sene babam halletmişti bu işleri...Şimdi benim tek başıma halletmem lazım...Passaport tarihini uzatmak için nereye gidicem?ve kaç paraya mal olur?
0
bullet-toothh
selam trafik canavarları,eskişehir yoluna radar koydular, tamam bunu biliyoruz ancak hiç ceza alan birilerini duydunuz mu? ben şimdiye kadar, orda ceza yiyen kimseyi duymadım. acaba o radar göstermelik mi, işe yaramayan bi şey mi?eğer gerçek radarsa, akşamları da çalışıyo mu? yani akşam karanlıkta h
selam trafik canavarları,
eskişehir yoluna radar koydular, tamam bunu biliyoruz ancak hiç ceza alan birilerini duydunuz mu? ben şimdiye kadar, orda ceza yiyen kimseyi duymadım. acaba o radar göstermelik mi, işe yaramayan bi şey mi?
eğer gerçek radarsa, akşamları da çalışıyo mu? yani akşam karanlıkta hız sınırına uymasak plaka gözükür mü? ceza yer miyiz?
teşekkürler.
eskişehir yoluna radar koydular, tamam bunu biliyoruz ancak hiç ceza alan birilerini duydunuz mu? ben şimdiye kadar, orda ceza yiyen kimseyi duymadım. acaba o radar göstermelik mi, işe yaramayan bi şey mi?
eğer gerçek radarsa, akşamları da çalışıyo mu? yani akşam karanlıkta hız sınırına uymasak plaka gözükür mü? ceza yer miyiz?
teşekkürler.
0
ben de daha kimsenin ceza yediğini duymadım ama cezalar çok geç geliyor, mesela temmuzdaki ceza yeni geldi bana. bir de gece görüşü vardır o kameraların o yüzden gece de görür sizi :)
0
ya abartıp, fantezinin dibine vurmak istemiyorum ama sanki akşam ordan çok hızlı geçsek okuyamazmış gibime geliyor.
0
bildiğim kadarıyla bu kameralarda bir sistem var o da şöyle çalışıyor; mesela sen 70'den hızlı gidiyorsan o an fotoğrafı çekiyor ve böylece plaka kabak gibi gözüküyor :)
not: bir yerlerden böyle duymuştum keklenmiş de olabilirim..
not: bir yerlerden böyle duymuştum keklenmiş de olabilirim..
0
eğer sabit radardan bahsediyorsanız gece görüşü olması kuvvetle muhtemel. eğer yurt dışındaki gibi kaliteli bir dslr makina ile donatılmış bir sistemse gündüz 350km/s ve üstü bir süratle geçmiyorsanız yakalar. myhtbusters'da jet motoruyla donatılmış bir drag aracıyla denediler anca öyle atlattılar radarı.
otoyol girişlerindeki gibi dandirik kameralarla donatılmış bir sistemse yüksek süratlerde atlatmanız daha kolay. otoyol gişelerinin bilgi işlem merkezlerine girmiştik bakım için orada çekilen fotoğrafları gördüm, düşük süratlerde bile netliği yeterince iyi değildi. gtune güvenen birisi ogs den 200 le geçerse bence o plaka okunamaz.
soruyla biraz alakasız bir cevap oldu, ek bilgi mahiyetinde :)
otoyol girişlerindeki gibi dandirik kameralarla donatılmış bir sistemse yüksek süratlerde atlatmanız daha kolay. otoyol gişelerinin bilgi işlem merkezlerine girmiştik bakım için orada çekilen fotoğrafları gördüm, düşük süratlerde bile netliği yeterince iyi değildi. gtune güvenen birisi ogs den 200 le geçerse bence o plaka okunamaz.
soruyla biraz alakasız bir cevap oldu, ek bilgi mahiyetinde :)
0
@kimlanbu
evet radar sabit. yolun üstündeki demire sabitlenmiş, her şerit için birer tane radar var, sanırım 4 taneydi. cevp da işe yaradı bi ara 200 le geçmek denenebilir:)
tabi onun dışında öndeki plaka da kapatılabilir sanki. ordan 70'le geçmekten bıktım. inat ettim her türlü magandalağı düşünüp, yakalanmayaya çalışıyorum.
evet radar sabit. yolun üstündeki demire sabitlenmiş, her şerit için birer tane radar var, sanırım 4 taneydi. cevp da işe yaradı bi ara 200 le geçmek denenebilir:)
tabi onun dışında öndeki plaka da kapatılabilir sanki. ordan 70'le geçmekten bıktım. inat ettim her türlü magandalağı düşünüp, yakalanmayaya çalışıyorum.
0
eskişehir yolunda 102'yle gittiği için ceza yemişti kuzen. tam neresinde yedi onu bilemiyorum ama olmuştu yani -.-
0
intvd.gib.gov.tr adresinden kontrol ettim, cezam yok. arada dalginlikla 100'le gectigim oldu. 70'le gecmeniz de hata cunku hiz limiti 50, %10 hata payiyla 55 km/saat. yaniliyor muyum? esk. yolunda degil de baska bir yerde 65'le ceza kestiklerini duydum. cok anlamsiz sacma geliyor bana. sadece orada yavaslayip sonra 150 ile gidenler varken, nerde bunun adaleti. baslarda dil cikariyodum o kameraya artik tirsiyorum. belki birisi kafasina gore kesiyodur cezayi fotograflara bakip.
0
@bir varmis bir yokmus
benim bildiğim de, radar ilk konulduğunda limit 50 oldu. daha sonra 50 az diye 70'e çıkarıldı diye duydum. son olarak da geçenlerde bi taksiciyle konuştum, o da 100'ün üstüne çıkma bi şey olmaz dedi:)
ben de başlarda sallamıyordum radarı ama her akşam radarları ayarlayan görevliler görüyorum.
onun dışında da çözüm olarak radara max. 70'le girip, daha sonra yolun durumuna göre basıyorum:) zaten 50-60 la gidenleri dolmuşlar sıkıştırıyor:)
benim bildiğim de, radar ilk konulduğunda limit 50 oldu. daha sonra 50 az diye 70'e çıkarıldı diye duydum. son olarak da geçenlerde bi taksiciyle konuştum, o da 100'ün üstüne çıkma bi şey olmaz dedi:)
ben de başlarda sallamıyordum radarı ama her akşam radarları ayarlayan görevliler görüyorum.
onun dışında da çözüm olarak radara max. 70'le girip, daha sonra yolun durumuna göre basıyorum:) zaten 50-60 la gidenleri dolmuşlar sıkıştırıyor:)
0
sagolasin bilgi icin. iyisi mi, emniyet'e yazip sorayim ben :) dedigin gibi orada yavaslayanlar 70 civari gidiyorlar. ama kafa karisti, 65'e ceza yiyen hikayeydi belki.
0
@bir varmis bir yokmus
çok iyi fikir. hatta öğrendikten sonra buraya da yazarsan süper olur:)
çok iyi fikir. hatta öğrendikten sonra buraya da yazarsan süper olur:)
0
70km hızdan sonrasında takılırsan yiyorsun malesef, ama elli fantastik bir rakam olmuş ben bununla kimsenin ceza yediğini görmedim.
akşamları çalışıyor evet, akşamdan kastın ondan sonra misal sanırım. hatta benim kişisel fikrim o sınırı elli tutanları şöyle çok diil, yarım saat sabit elliyle o yolda dolaştırmak, belki o zaman makul bişeye ulaşırız
akşamları çalışıyor evet, akşamdan kastın ondan sonra misal sanırım. hatta benim kişisel fikrim o sınırı elli tutanları şöyle çok diil, yarım saat sabit elliyle o yolda dolaştırmak, belki o zaman makul bişeye ulaşırız
0
@jenjen
çok haklısın. o aptal hız sınırını koyanları, 50'yle gezdirmek lazım orda. onun dışında bence 70 bile çok az kalıyor.
zaten radar sadece 400-500 metrelik bi kısımda işe yarıyor açıkçası. herkes radarın yerini biliyor. haliyle 70'le radarı geçen yarışta start almışçasına hızlanıyor.
çok haklısın. o aptal hız sınırını koyanları, 50'yle gezdirmek lazım orda. onun dışında bence 70 bile çok az kalıyor.
zaten radar sadece 400-500 metrelik bi kısımda işe yarıyor açıkçası. herkes radarın yerini biliyor. haliyle 70'le radarı geçen yarışta start almışçasına hızlanıyor.
0
emresimsek
İyi akşamlar dostlar.. Şimdi şöyle bir sorunsalım var kaşımın bittiği noktalarda birikmiş pütürtüler vardı 2 hafta önce sağ kaşımın yanında ki bu pütürtüler hayvani bir koloni gibi büyüyüp gözümü kapatma derecesinde bir sivilce oluşturdu ve şuanda orası iyi fakat şuanda sol kaşımın bitişinde ki pü
İyi akşamlar dostlar..
Şimdi şöyle bir sorunsalım var kaşımın bittiği noktalarda birikmiş pütürtüler vardı 2 hafta önce sağ kaşımın yanında ki bu pütürtüler hayvani bir koloni gibi büyüyüp gözümü kapatma derecesinde bir sivilce oluşturdu ve şuanda orası iyi fakat şuanda sol kaşımın bitişinde ki pütürtülerde aynı koloni oluşumu başladı ne yapıyım ediyimde durduruyum bunu yardım edin be ya..
Şimdi şöyle bir sorunsalım var kaşımın bittiği noktalarda birikmiş pütürtüler vardı 2 hafta önce sağ kaşımın yanında ki bu pütürtüler hayvani bir koloni gibi büyüyüp gözümü kapatma derecesinde bir sivilce oluşturdu ve şuanda orası iyi fakat şuanda sol kaşımın bitişinde ki pütürtülerde aynı koloni oluşumu başladı ne yapıyım ediyimde durduruyum bunu yardım edin be ya..
0
siriquastrum
21 yaşındayım, yıllardır içimde bir ukde olarak kalmıştır. Elimde olmayan imkanlardan ötürü sürekli ertelemek zorunda kaldım.Şimdi başlasam öğrenmem kaç yıl sürer?Müzik entrümanlarıyla olan alâkam flütten ibaret. Oda ilkokuldaki müzik derslerinden tabii ki:)
21 yaşındayım, yıllardır içimde bir ukde olarak kalmıştır. Elimde olmayan imkanlardan ötürü sürekli ertelemek zorunda kaldım.
Şimdi başlasam öğrenmem kaç yıl sürer?
Müzik entrümanlarıyla olan alâkam flütten ibaret. Oda ilkokuldaki müzik derslerinden tabii ki:)
Şimdi başlasam öğrenmem kaç yıl sürer?
Müzik entrümanlarıyla olan alâkam flütten ibaret. Oda ilkokuldaki müzik derslerinden tabii ki:)
0
30 yasinda basladim. ne kadar surede ogrenecegin gercekten sana bagli. denemeden goremezsin. ama ogreniliyor :) 10 senede ogrensem 40 yasinda olcam ne farkeder. senin gibi benim de flutten baska tecrubem yoktu. iyi bir hoca bul, konservatuvardan filan. yanlis ogrenmek en kotusu olur cunku
0
(bkz: yeni başlayanlar için keman)
(bkz: keman çalmayı öğrenmek)
kendim de keman çalıyorum o yüzden bu başlıklardaki entrylerin çoğu doğrudur. ayrıca 21 geç değil ve düzenli çalışmayla öğrenirsin rahatlıkla.
demem odur ki. imkanın şimdi olduysa yap, içinde ukte kalmasından iyidir.
(bkz: keman çalmayı öğrenmek)
kendim de keman çalıyorum o yüzden bu başlıklardaki entrylerin çoğu doğrudur. ayrıca 21 geç değil ve düzenli çalışmayla öğrenirsin rahatlıkla.
demem odur ki. imkanın şimdi olduysa yap, içinde ukte kalmasından iyidir.
0
neira
biraz önce 510 gram mantı yedim acaba ölür müyüm?
biraz önce 510 gram mantı yedim acaba ölür müyüm?
0
umarım. çünkü son lokmalarda gebericem gibi hissettim. hah dedim gidiyorum. ah şu tencerenin sonunu bitirme takıntım olmasa..
0
ölmezsin. konuştum o da yok dedi. yemeseydin ölebiliten daha yüksek olurdu ama.
0
vasiyetime sadece buzluktaki kalan 500 gr mantıyı yazabilirim ne bilim beni mantıyla gömün falan:P sarımsaklı yağlı pulbiberli of ofofof tek basıma yemeğe oturursam böyle oluyo işte yokki bi eşlik eden. tabi onun için de sakıncalı sonra doymam adamı yerim falan huahu
0
nerden bulim o çayı oha nane kayrnatsam falan?
clementayn senin dayın boğazdan atlamamış mıydı?
clementayn senin dayın boğazdan atlamamış mıydı?
0
ben yaptim ustune de koca bir dilim pasta yedim. gittim geldim sanirim hatirlamiyorum pek
0
3 porsiyona yakın mantı yedim ustune de baklava.midem kötü oldu ama napayım.ölmedim işte.daha bu civarlardayım
0
rivayet odur ki;
--- spoiler ---
bundan 420 sene önce osmanlı zamanı 510 gram mantı yiyen yeniçeri askeri sürekli su içiyormuş. yeniçerinin yakın dostları, yeniçerinin bu durumuna üzülüyorlarmış. derken sabah ezanından son bir sela sesi duyulmuş. duyanlar şoka uğramış. çünkü sürekli su içen yeniçeri askeri nalları dikmiş. öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazında toprağa verilmiş
--- spoiler ---
--- spoiler ---
bundan 420 sene önce osmanlı zamanı 510 gram mantı yiyen yeniçeri askeri sürekli su içiyormuş. yeniçerinin yakın dostları, yeniçerinin bu durumuna üzülüyorlarmış. derken sabah ezanından son bir sela sesi duyulmuş. duyanlar şoka uğramış. çünkü sürekli su içen yeniçeri askeri nalları dikmiş. öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazında toprağa verilmiş
--- spoiler ---
0
kayserili olarak ve mantıdan nefret eden biri olaraktan ben yeseydim kesin ölürdüm. ama sanırım ölmezsin benim halam bi tepsi yiyor öyle tencere falan uğraşmıyor.
0
chuck
Selamlar, benim burun etlerim şişiyor ve nefes almamı engelliyor. Baş ağrısı falan yapıyor, akşam da uyumak çok zor oluyor. Doktor nasonex diye bir sprey bir de antihistaminik verdi(ilacın adını şu an hatırlayamadım) ama bu tür ilaçlar bende kulak çınlaması ve çarpıntı vs yaptığı için sadece burun
Selamlar, benim burun etlerim şişiyor ve nefes almamı engelliyor. Baş ağrısı falan yapıyor, akşam da uyumak çok zor oluyor. Doktor nasonex diye bir sprey bir de antihistaminik verdi(ilacın adını şu an hatırlayamadım) ama bu tür ilaçlar bende kulak çınlaması ve çarpıntı vs yaptığı için sadece burun spreyini kullandım. Doktora tekrar gittiğimde spreyi kullanmaya devam et, ancak bu kadar düzelir gibi birşey söyledi. Başka bir doktora gittiğimde burun kemiğinde eğrilik var hemen ameliyat ol dedi. Önceki gittiğim de evet eğrilik var ama ameliyat acil değil şu an dedi. Zaten benim de ameliyatla uğraşacak halim yok şu an. 3 ay civarında spreyi kullandım ancak son günlerde sprey de kar etmemeye başladı , burnum iyice tıkandı, nefes alamıyorum. Nasıl yapsam arkadaşlar ne fayda eder? Her türlü tavsiyeye açığım bu arada çok rahatsızım bu durumdan çünkü.
0
çok basit bir tavsiye olacak ama, tuzlu su çekmeyi denersen bir süre rahatlık sağlayabilir.
0
okyanus suyu satiliyor ya eczanelerde sprey, onlardan kullanabilirsin.
0
3-D chuck,
simdi abicim bende de et vardı, nefes almamı engelliyordu, gece uyuyamıyordum, alıdırıcan onu, doktor narkozu vuruyor, aa bi bakyon nefes alıyon, tabi ben hastaneden cıkarken doktor tam " kanlı balgam atabilir, telas yapmayın" dedigi anda bir kan kusmusum, kendimden igrendim valla, her neyse, uzun bi ameliyat degil, aldır kurtul 1 gun tutarlar hastanede, egrilik icin bisey diyemem, gerekirse estetisyene gitmen gerekebilir.
simdi abicim bende de et vardı, nefes almamı engelliyordu, gece uyuyamıyordum, alıdırıcan onu, doktor narkozu vuruyor, aa bi bakyon nefes alıyon, tabi ben hastaneden cıkarken doktor tam " kanlı balgam atabilir, telas yapmayın" dedigi anda bir kan kusmusum, kendimden igrendim valla, her neyse, uzun bi ameliyat degil, aldır kurtul 1 gun tutarlar hastanede, egrilik icin bisey diyemem, gerekirse estetisyene gitmen gerekebilir.
0
nasil yani? sprey kullanmadigin zamanlarda 24 saat zorluk mu yasiyorsun? faydasi olur mu bilmem ama kendimde tespit ettigim bir sey, bira ictigim zamanlar, benim de nefes almam cok zorlasiyor, sanki burun deliklerim kuculmus gibi, aldigim nefes yetmiyor. ne alaka ben de anlamadim, kimsede de duymadim boyle bir sey.
0
Evet devamlı zorluk yaşıyorum, okyanus suyu olayını denemek istiyorum ama sanırım baya pahalı bişey o olay,tuzlu su olayını da beceremedim nedense. Bir de yanlış anladın hubble, burnumda et yok, kendi burun etlerim şişiyo. İşte neyse o nanenin adı.
0
uydurmak gibi omasin ama bir sprey 10 kusur liraydi galiba, aklimda oyle kalmis.
0
o burun etlerini (konka) ameliyatla kucultuyorlar iste. radyofrekans dalgalariyla kansiz da yapiyorlar artik operasyonu.
0
1. yöntem ameliyat
2. yöntem otrivine sprey. mentollü yada mentolsüz
3. yöntem nozovent diye satılan burun hava girişini açan aparat yada bannlar var gece takıyosun onlardan kullanmak.
2. yöntem otrivine sprey. mentollü yada mentolsüz
3. yöntem nozovent diye satılan burun hava girişini açan aparat yada bannlar var gece takıyosun onlardan kullanmak.
0
luin 41
Hadi bakaliiimm... Evet, merak ediyorum. Aski, sevgiyi "karsilikli hissedilen guven ve baglilik" gibi cesitli formlarda tanimliyorlar genelde sagda solda. Ama bana aciklayici gelmiyor yani. O zaman karsiliksiz askta "karsilikli guven" bilmem ne olmadiginda durum nasil aciklaniyor? Mesela anne-baba s
Hadi bakaliiimm... Evet, merak ediyorum. Aski, sevgiyi "karsilikli hissedilen guven ve baglilik" gibi cesitli formlarda tanimliyorlar genelde sagda solda. Ama bana aciklayici gelmiyor yani. O zaman karsiliksiz askta "karsilikli guven" bilmem ne olmadiginda durum nasil aciklaniyor? Mesela anne-baba soz konusu oldugunda "cunku o benim babam" denebiliyor bu sorunun karsiliginda cogu zaman. Ama neden? Bir nedeni olmali? "Cunku beni buyuttuler" falansa zaten sartli bir sevgi soz konusu oluyor, yani sana bakmazlarsa sevmiyorsun onlari, oyle mi?
Merak ettigim birbirini her kosulda seven insanlar neden birbirlerini seviyorlar? Nedir altinda yatan? Hormonlar mi? Iliskiden elde edebilecekleri mi? Nedir?
edit: Karsiliksiz ask durumunu nasil acikliyoruz bu durumda?
Merak ettigim birbirini her kosulda seven insanlar neden birbirlerini seviyorlar? Nedir altinda yatan? Hormonlar mi? Iliskiden elde edebilecekleri mi? Nedir?
edit: Karsiliksiz ask durumunu nasil acikliyoruz bu durumda?
0
Her koşulda birbirini seven insanların varlığını kabullenmişseniz gerçekten cevaplanılabilesi bir soru.
Bunu yazmaktan zevk duyuyorum:Yok öyle bir şey.
Bunu yazmaktan zevk duyuyorum:Yok öyle bir şey.
0
- alışkanlık
- daha iyi bir alternatifin olmaması
- inanmasanız da tam dediğiniz gibi şartlı sevgi, bakmazsa sevmiyorlar evet gayet de anne babasını sevmeyen bir ton insan var
- birlikte geçen zamanın kişiyi mutlu etme oranı
- çoğu sevginin tabanında yatan "hayranlık"
- daha iyi bir alternatifin olmaması
- inanmasanız da tam dediğiniz gibi şartlı sevgi, bakmazsa sevmiyorlar evet gayet de anne babasını sevmeyen bir ton insan var
- birlikte geçen zamanın kişiyi mutlu etme oranı
- çoğu sevginin tabanında yatan "hayranlık"
0
"Benim sevgilim öyle kültürlü ki.. öyle paralı ki.. öyle espri anlayışı var ki.."
Tarzı cümleler kuracaksanız bir kere, geçiniz..!
Ergenlik çağında 5 yıl (yazı ile beş, yaşım 21) aynı insanla bir ilişki yaşamış bitirmiş ve yeni biriyle birlikte olan nevi şahsına münhasır biri olarak konuşuyorum;
"Sevdiğiniz kişiyi sevmenizin sebebi onun statükosu vesaire ise, tekrar geçiniz..!"
Sorduğunuz ve size göre karmaşık gelen bana göre çok basit olan sorunuzun ise tek cevabı var, çok eski bir slav atasözü olarak hem de.
"Seni sen olduğun için değil, yanındayken dönüştüğüm kişi için seviyorum"
Aslında tüm olay budur. Kendinizi çok mu iyi tanıyorsunuz?
Yarın hayat, karşınıza öyle birini çıkarır ki, "bana ne oldu" dersiniz. Kendiniz tanıyamazsınız. İçinizde gizlenen hal-hareketleriniz ortaya çıkar.
İşte budur, dersiniz.
Seversiniz.
Tarzı cümleler kuracaksanız bir kere, geçiniz..!
Ergenlik çağında 5 yıl (yazı ile beş, yaşım 21) aynı insanla bir ilişki yaşamış bitirmiş ve yeni biriyle birlikte olan nevi şahsına münhasır biri olarak konuşuyorum;
"Sevdiğiniz kişiyi sevmenizin sebebi onun statükosu vesaire ise, tekrar geçiniz..!"
Sorduğunuz ve size göre karmaşık gelen bana göre çok basit olan sorunuzun ise tek cevabı var, çok eski bir slav atasözü olarak hem de.
"Seni sen olduğun için değil, yanındayken dönüştüğüm kişi için seviyorum"
Aslında tüm olay budur. Kendinizi çok mu iyi tanıyorsunuz?
Yarın hayat, karşınıza öyle birini çıkarır ki, "bana ne oldu" dersiniz. Kendiniz tanıyamazsınız. İçinizde gizlenen hal-hareketleriniz ortaya çıkar.
İşte budur, dersiniz.
Seversiniz.
0
Sevgilim için, kendisiyle çok eğleniyorum, güzel yüzüne baktıkça ferahlama geliyor, onunla beraberken kendimi iyi hissediyorum, ilgi alanlarımız uyuyor, birbirimize bişeyler katabiliyoruz ve yatakta iyi.
Anne-babam için, benim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyorlar, muhteşem insanlar, kendileriyle bir arada bulunabilmek güzel bişey.
Arkadaşlarım için, iyi vakit geçiriyorum ve uyuşuyorum.
Hiç tanımadığım insanlar için sevgi: Hayranlık vs. kaynaklı.
Anne-babam için, benim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyorlar, muhteşem insanlar, kendileriyle bir arada bulunabilmek güzel bişey.
Arkadaşlarım için, iyi vakit geçiriyorum ve uyuşuyorum.
Hiç tanımadığım insanlar için sevgi: Hayranlık vs. kaynaklı.
0
başta hormonlar, fiziksel yani
sonrasında ise yaşanmışlıklar, fedakarlıklar, birlikte paylaşılanlar, fiziksel başlayıp psikolojik hale geliyor her şey
sonrasında ise yaşanmışlıklar, fedakarlıklar, birlikte paylaşılanlar, fiziksel başlayıp psikolojik hale geliyor her şey
0
kimse emekten bahsetmemis yaw nasolur
bahcivanla papatyanin hikayesi !!!
(git: www.cicekansiklopedisi.comâyesi-.html)
bahcivanla papatyanin hikayesi !!!
(git: www.cicekansiklopedisi.comâyesi-.html)
0
çünkü her buluşmaya çantasında dört tane lolipopla geliyor. kandırılıyorum galiba ama hadi neyse.
0
erobur esaslı cevap vermiş. emek meselesi ise zaten dönüşüme yol açabiliyorsa emektir.
0
latoneus
bu aralar canım çok fazla sıkılıyor ve yapacak değişik bir şeyler arıyorum. her hafta yapmak gibi çok katı bir zorunluluğu olmasın ve bana bir şeyler katsın, zevk alayım istiyorum. aşağıdaki maddeleri dikkate alarak önerilerde bulunabilirseniz sevinirim.1. dil öğrenmeye merak saldım ve başladım da,
bu aralar canım çok fazla sıkılıyor ve yapacak değişik bir şeyler arıyorum. her hafta yapmak gibi çok katı bir zorunluluğu olmasın ve bana bir şeyler katsın, zevk alayım istiyorum. aşağıdaki maddeleri dikkate alarak önerilerde bulunabilirseniz sevinirim.
1. dil öğrenmeye merak saldım ve başladım da, ama bu aralar ders çalışmak gibi oturup kafa yormayı gerektirdiğinden biraz sıkıcı geliyor.
2. spordan nefret ederim.
3. fotoğraf çekmeyi seviyorum ancak fotoğrafçılık kursuna gidecek kadar iyi bir makinam yok şu an için.
4. resim yapmaya yeteneğim var, kursa da gitmeyi düşündüm ama genelde hep emeklilerin tercih ettiği yağlı boya üzerine yoğunlaşan kurslar gördüm. karakalem tekniğinde kendimi geliştirebileceğim ve yaşıma uygun (24) insanların birarada olduğu bir kurs tavsiyeniz varsa bu seçenek olabilir.
5. müzik aleti çalmayı düşündüm perküsyon gibi, ama evde pratik yapmam pek mümkün olmaz. gitar vs. şeyler de bana çekici gelmiyor.
6. biçki dikiş ve takı tasarımı hariç tasarım üzerinde nelere yoğunlaşabilirim bilmiyorum.
7. aslında sanat tarihi üzerine kitap okumak haricinde bir şeyler yapabilsem o da süper olurdu..
8. tiyatro vs. çalışmaları için, çalışan bir insan olduğumdan vaktim olmuyor ne yazık ki..
1. dil öğrenmeye merak saldım ve başladım da, ama bu aralar ders çalışmak gibi oturup kafa yormayı gerektirdiğinden biraz sıkıcı geliyor.
2. spordan nefret ederim.
3. fotoğraf çekmeyi seviyorum ancak fotoğrafçılık kursuna gidecek kadar iyi bir makinam yok şu an için.
4. resim yapmaya yeteneğim var, kursa da gitmeyi düşündüm ama genelde hep emeklilerin tercih ettiği yağlı boya üzerine yoğunlaşan kurslar gördüm. karakalem tekniğinde kendimi geliştirebileceğim ve yaşıma uygun (24) insanların birarada olduğu bir kurs tavsiyeniz varsa bu seçenek olabilir.
5. müzik aleti çalmayı düşündüm perküsyon gibi, ama evde pratik yapmam pek mümkün olmaz. gitar vs. şeyler de bana çekici gelmiyor.
6. biçki dikiş ve takı tasarımı hariç tasarım üzerinde nelere yoğunlaşabilirim bilmiyorum.
7. aslında sanat tarihi üzerine kitap okumak haricinde bir şeyler yapabilsem o da süper olurdu..
8. tiyatro vs. çalışmaları için, çalışan bir insan olduğumdan vaktim olmuyor ne yazık ki..
0
bana öyle geliyor ki çabuk sıkılan bi insansınız, rutin sizi gerer. kendinizden ve bulunduğunuz yerden uzaklaşacağınız kısa yolculuklar size en iyi gelecek şey olacaktır. görmeniz, keşfetmeniz gereken yerler vardır belki de
0
Teknoloji ile ilgileniyorsanız asit elektronik devreler yapabilirsiniz, hem eğlencelidir hem vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız hem de yaptıkça öğrenir bir sonrakini kafanızda canlandırırsınız.
Mesela:
www.biltek.tubitak.gov.tr
Burdakilerin bazılarının yapımı zor ayrıca programlama gerektiren devreler ama güzel devreler de var. Ya da en basiti çeşit çeşit, renk renk bissürü led ve uygun direnç alıp onları istediğiniz şekillerde bağlayıp güzel dekoratif şeyler yapabilirsiniz :)
Mesela:
www.biltek.tubitak.gov.tr
Burdakilerin bazılarının yapımı zor ayrıca programlama gerektiren devreler ama güzel devreler de var. Ya da en basiti çeşit çeşit, renk renk bissürü led ve uygun direnç alıp onları istediğiniz şekillerde bağlayıp güzel dekoratif şeyler yapabilirsiniz :)
0
dans dersleri al. swing, salsa, tango, flamenko, hiphop, ve baskalari arasinda hosuna gidecek bir tarz kesin vardir. bir dolu yeni insanla tanismana yol aciyor.
0
*seramik/heykel kursu olabilir. veya fimo hamuruyla kendiniz evde yapabilirsiniz.
*resim kurslarını araştırıp öğrenmek lazım. sadece hobi olarak yapacaksanız, cd veya kitap setleri de iş görür diye düşünüyorum.
*pahalı bi hobi olmakla beraber cam/ cam üfleme okulları olabilir.
*pastacılık olabilir. (çikolatadan heykeller, gıda boyalarıyla yenilebilir resimler yapan adamlar var) okulları var sanırım.
*kokulu mum tasarımı çok güzel olur ama malzemeye para gerekir sanırım.
*maketsetleri alıp evde kendi kendinize yapabilirsiniz .
cinsiyetinizi bilmediğim için söyliyim dedim. çoğu bayanların ilgilendiği hobiler gibi dursa da erkeklerin de ilgilendiği şeylerdir.
*resim kurslarını araştırıp öğrenmek lazım. sadece hobi olarak yapacaksanız, cd veya kitap setleri de iş görür diye düşünüyorum.
*pahalı bi hobi olmakla beraber cam/ cam üfleme okulları olabilir.
*pastacılık olabilir. (çikolatadan heykeller, gıda boyalarıyla yenilebilir resimler yapan adamlar var) okulları var sanırım.
*kokulu mum tasarımı çok güzel olur ama malzemeye para gerekir sanırım.
*maketsetleri alıp evde kendi kendinize yapabilirsiniz .
cinsiyetinizi bilmediğim için söyliyim dedim. çoğu bayanların ilgilendiği hobiler gibi dursa da erkeklerin de ilgilendiği şeylerdir.
0
1 - 1,5 milyara eski bir volkswagen tosbağa al.. biraz da cebine para koy.. orjinal haliyle toplatmaya başla, boyat, detayları ile uğraş..
0
güzel bir dürbün alıp gökyüzünü gözlemleyebilirsiniz. hoşunuza giderse bir teleskop alıp evrenimizin ne kadar muhteşem olduğunu görme şansını elde edersiniz.
0
1 ve 4 ü göz önünde bulundurarak bol bol orjinal ingilizce çizgi roman oku. paran yetişirse cilt al, yetişmezse scan indir oku.
0
dans dans dans
özellikle salsa'yı tavsiye ederim
insanın bütün enerjisini ve yaşama sevincini yeniden bulmasını sağlıyor.daha önce nerdeymişim ben dedirtiyor
özellikle salsa'yı tavsiye ederim
insanın bütün enerjisini ve yaşama sevincini yeniden bulmasını sağlıyor.daha önce nerdeymişim ben dedirtiyor
0
bir varmis bir yokmus
Saniliyor ki, schengen vizesini kapan, istedigi ulkeden giris yapabilir. Ben de boyle saniyordum ama internette okuduklarim, ve elciliklerle olan yazismalarim sonucu anladigim kadariyla, ilk giris yapilacak ulke hangisi ise, o ulkeden vize almak gerekiyor.Bundan muzdarip olmayan, italya'ya, fransa'y
Saniliyor ki, schengen vizesini kapan, istedigi ulkeden giris yapabilir. Ben de boyle saniyordum ama internette okuduklarim, ve elciliklerle olan yazismalarim sonucu anladigim kadariyla, ilk giris yapilacak ulke hangisi ise, o ulkeden vize almak gerekiyor.
Bundan muzdarip olmayan, italya'ya, fransa'ya, hollanda'ya filan sorunsuz girenler var ama o bu o ulkedeki adamlarin tutumundan kaynaklaniyor bir de sizin turist olarak gittiginize inanmis olmalari. Isvec biraz zor bir ulke anladigim kadariyla, goc engellemek icin zorluklar cikariyormus. Keske isvec'ten vize alabilseydim ama vize bolumundeki adam yetismesi imkansiz en az bir haftada veriyoruz dedi. ucak biletimde degisiklik yapmiyorlar. Iki gunde vize veren bir ulkeden vize aldim o yuzden. isvec'le ilgili bu tip bir tecrube yasamis olan varsa, veya bunun gibi baska deneyimler, paylasirsaniz cok sevinecegim. pasaportumda daha onceden uc kere schengen vizesi var hepsi turistik bir-iki haftalik, bir de bayanim, tek basimayim, surundurmezler diye umit ediyorum.
Bundan muzdarip olmayan, italya'ya, fransa'ya, hollanda'ya filan sorunsuz girenler var ama o bu o ulkedeki adamlarin tutumundan kaynaklaniyor bir de sizin turist olarak gittiginize inanmis olmalari. Isvec biraz zor bir ulke anladigim kadariyla, goc engellemek icin zorluklar cikariyormus. Keske isvec'ten vize alabilseydim ama vize bolumundeki adam yetismesi imkansiz en az bir haftada veriyoruz dedi. ucak biletimde degisiklik yapmiyorlar. Iki gunde vize veren bir ulkeden vize aldim o yuzden. isvec'le ilgili bu tip bir tecrube yasamis olan varsa, veya bunun gibi baska deneyimler, paylasirsaniz cok sevinecegim. pasaportumda daha onceden uc kere schengen vizesi var hepsi turistik bir-iki haftalik, bir de bayanim, tek basimayim, surundurmezler diye umit ediyorum.
0
yeni bir şey söylemeyeceğim ama şu andan sonra terliks'in yöntemi en makul ve doğru çözüm olur. diyelim vizeyi italya'dan aldınız, isveç pasaport memuru "ne ayaksın bilader" derse, "arkadaşlarla fikir değiştirdik, bakın uçak biletim ve otel rezervasyonum, 2 gün cennet vatanınızda takıldıktan sonra çizme'ye topukluyorum" demeniz en normal yol olacaktır.
0
bu yeni çıkmış bir şey schengen için alınan ülkeye ilk girmek lazım diye. ancak geçenlerde arkadaşım fransa'dan vize aldı gitti direk belçika'ya girdi hiçbir sorun da çıkmadı. pasaport memeurunun da insnafında sanırım biraz. benim bildiğim bir ülkeden sürekli vize alıp ama ülkeye hiç ilk olarak gidilmezse sorun çıkıyor...
0
@alkolikfedai: yeni bir şey değil aslında. yıllardır mevzuatta, konsoloslukların sitelerinde, vs. yazıyor. ancak son zamanlarda daha çok dikkat etmeye başladılar hepsi o.
@tarona: allahaşkına bilir bilmez uydurmayın.
İsveçliler makul ve rahat insanlardır. Endişelenmeyin, çok büyük ihtimalle bir sorun çıkmaz. Çıkarsa da ezeriko'nun tavsiyesini öneriyorum.
@tarona: allahaşkına bilir bilmez uydurmayın.
İsveçliler makul ve rahat insanlardır. Endişelenmeyin, çok büyük ihtimalle bir sorun çıkmaz. Çıkarsa da ezeriko'nun tavsiyesini öneriyorum.
0
isvec konsolosluguna e-mail atmistim yunanistan vizesi ile girebilir miyim diye. Cok da olumsuz bir cevap degil bu degil mi:
"Aslinda vize aldiginiz ülkeden girisinizi yapmaniz gerekmektedir. Isvec'e giris yatiginiz zaman kapida problem ile karsilasma olasiliginiz her zaman bulunmaktadir ancak bu kesinlikle olacak anlamina da gelmemektedir. "
"Aslinda vize aldiginiz ülkeden girisinizi yapmaniz gerekmektedir. Isvec'e giris yatiginiz zaman kapida problem ile karsilasma olasiliginiz her zaman bulunmaktadir ancak bu kesinlikle olacak anlamina da gelmemektedir. "
0
yasadiklarimi yazmamisim. belki birine faydasi dokunur diye aradan 3 sene gecmis olsa da yazayim.
pasaport noktasinda tatli mi tatli bir bayanin oldugu sirayi sectim. once neden yunanistandan aldin dedi, planim son anda degisti diye dogruyu anlattim. ne yapacaksin dedi. svalbard'a gidicem dedim. sasirdi. calistigin yer iyi bir yer mi dedi. turkiye'deki en iyi yer dedim. ne kadar para var uzerinde. 1000 euro. gorebilir miyim. buyrun. iyi tatiller.
pasaport noktasinda tatli mi tatli bir bayanin oldugu sirayi sectim. once neden yunanistandan aldin dedi, planim son anda degisti diye dogruyu anlattim. ne yapacaksin dedi. svalbard'a gidicem dedim. sasirdi. calistigin yer iyi bir yer mi dedi. turkiye'deki en iyi yer dedim. ne kadar para var uzerinde. 1000 euro. gorebilir miyim. buyrun. iyi tatiller.
0
kapakak
Evet arkadaşlar takip edecek yazar arıyorum. sevdiğim bir kaç yazarı yazayım onlara benzer yazar önerebilirsiniz. yeni yazarlar öncelikli olabilir.-loststone-hanrygale-gerrain-gofret beyin (gerçi yazmıyor artık)
Evet arkadaşlar takip edecek yazar arıyorum. sevdiğim bir kaç yazarı yazayım onlara benzer yazar önerebilirsiniz. yeni yazarlar öncelikli olabilir.
-loststone
-hanrygale
-gerrain
-gofret beyin (gerçi yazmıyor artık)
-loststone
-hanrygale
-gerrain
-gofret beyin (gerçi yazmıyor artık)
0
gülmek istiyorsan eyco ve konor'un bütün entrylerini oku. inanılmaz ama binlerce entryden neredeyse boş yok. bindokuzyuzseksendort'de çok az yazmasına rağmen müthiş bir gözlem gücüne ve analitik zekaya sahip. loststone'un yazdığı siyasal, sınıfsal yazılardan bahsediyorsan son zamanlarda anadolu nickli yazarın yazıları çok hoşuma gidiyor.
0
@temasettin,yazdığınız yazarları biliyorum ama onlar ayda bir-iki entry giriyor. daha çok giren ve çevreden gelen tepkileri takmadan yazan yazar tavsiyesi istiyorum biraz da. ha çok yazıyor diye de black eyed witch gibi olmasın mümkünse.
@szqnn, author'u bir süre takip ettim de sıkıldım artık ondan.
@rectoe, bakarız.
@szqnn, author'u bir süre takip ettim de sıkıldım artık ondan.
@rectoe, bakarız.
0
sozlukteki bir cok entrysiyle ibn i batuta derim. benim en ilgimi ceken entryleri genelde tarih, politika ve din uzerine yazdiklari olsa da ozellikle mikroelektrik uzerine yaptigi girdiler de saka gibi.
0
@sakar kiz candy, mies iyiymiş gerçekten ekledim.
@knipeos, ibn i batuta da tamamdır. din konusunda yazıları güzel.
yeni nesilden hiç mi yok yahu? çok yazsın güzel yazsın filan?
@knipeos, ibn i batuta da tamamdır. din konusunda yazıları güzel.
yeni nesilden hiç mi yok yahu? çok yazsın güzel yazsın filan?
0
bu konu biraz objektif. senin ilgi alanına giren konuları belirle, futbol, sanat, kitap, film eleştirisi ya da tarih, siyaset gibi. belli bir süre sözlügü takip et. bu dedigim günlük olarka sözlüge ugrayıp entry giren yazarların sayısını belirlemen için kıstas olabilir.
yok ben eskileri merak ediyorum, onları takip etmek istiyorum dersen yazmasalarda hayvan ara kısmından delikan76, depeyi, nazmiye demirel yazar kişilerinin yazılarını bul, canın sıkıldı mı oku.
yok ben eskileri merak ediyorum, onları takip etmek istiyorum dersen yazmasalarda hayvan ara kısmından delikan76, depeyi, nazmiye demirel yazar kişilerinin yazılarını bul, canın sıkıldı mı oku.
0
bu liste benim de isime yarayacak gibi
gofret beyin disindaki tek badim "roseinthefist"
gofret beyin disindaki tek badim "roseinthefist"
0
jimi the kewl, aethewulf ve üslubunu sevmesem de saygı duyduğum immanuel tolstoyevski bir çok akademisyeni ayar manyağı yapabilecek kapasiteye sahiptirler.
0
dendi mi bilmiyorum ama elcezire exclusive var, baya bi gülüyorum ben. bi de jokond var.
0
aaayce
son 7-8 senedir sürekli kilo alan, sürekli atıştıran, obezite sınırına çok yaklaşmış tansiyon hastası canım annemi rejim yapmaya olmadı yediklerine dikkat etmeye ikna etmem gerekiyor. sürekli mutfağın ışığını gözetlemekten, biri bir şey mi yiyor diye koşturmaktan bitap düştüm. kavga ettim, sakince a
son 7-8 senedir sürekli kilo alan, sürekli atıştıran, obezite sınırına çok yaklaşmış tansiyon hastası canım annemi rejim yapmaya olmadı yediklerine dikkat etmeye ikna etmem gerekiyor. sürekli mutfağın ışığını gözetlemekten, biri bir şey mi yiyor diye koşturmaktan bitap düştüm. kavga ettim, sakince anlattım olmadı. fikri olan?
0
öyle bir sorunumuz yok kendisi bir avukat. aslınta temel sorun boşboğaz olması yemeğe 10 dk kala bir şeyler yiyor, bahane olarak da acıktım nası bekliyim diyor.
0
düşünmek, insanı yemeğe iten faktörlerden biridir. kendisinin bir derdi, bir sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. bu giderilirse, mutlaka sürekli bir şeyler atıştırmaktan vazgeçer. bunu kilolarıyla sürekli problem çeken biri olarak söylüyorum. insanın kafası rahatsa yediklerine daha çok dikkat ediyor.
0
destek almayı denesen bir profesyonelden? ona kolayca ikna edebilirsin sanıyorum.
0
onun arkasında olma, daima yanında ol. rejim yapmalısın deme, beraber sağlıklı beslenelim de. önce gaza getir, planı programı her şeyi sen yap ve ikiniz de uyun.
0
tatsız bir şekilde gireceğim ama bence tek gerçek şudur.
hayatta şiar edindiğim en güzel temennilerden birisi aşağıdadır:
- allah herkese sıralı ölümler versin...
yani her kuşak dünyay geldiği sıra ile ebedişyete göçsün. ama tabi her ölüm erkendir ve mümkün mertebe geç olmalıdır. gene de yazgı bilimmez tabi... anneler babakar evlatlarından önce ölmelidir. kimse evladını gömmek zorunda kalmasın.
işlemen gereken tema ölümdür arkadaş.
onunla uzun süre beraber olmak istediğinden bahset.
hayatta şiar edindiğim en güzel temennilerden birisi aşağıdadır:
- allah herkese sıralı ölümler versin...
yani her kuşak dünyay geldiği sıra ile ebedişyete göçsün. ama tabi her ölüm erkendir ve mümkün mertebe geç olmalıdır. gene de yazgı bilimmez tabi... anneler babakar evlatlarından önce ölmelidir. kimse evladını gömmek zorunda kalmasın.
işlemen gereken tema ölümdür arkadaş.
onunla uzun süre beraber olmak istediğinden bahset.
0
yedigi seyler abur cubur mu, hazir yiyecekler mi, nedir? bu konuda bir formulum var ama daha ikna edip de denettigim olmadigi icin sonucu bilemiyorum. acliktan nevri donmesi cok normal, bence karisma. bazen acikinca yemek yemeyedebiliyoruz, o zaman nasil dayaniyoruz. var iste bir fark.
0
babam aynı durumda annenizle çok uğraşıyoruz hatta ciddi bir rahatsızlığı da var ama dinletemiyoruz hep yiyor. geçenlerde bir arkadaşı aramış bunu rahatsızlanmış konuşuyorlar ve arkadaşı rahatsızlandığında 3 kişinin bunu evden çıkaramadığını, konukomşudan yardım istediklerini 6 kişinin arabaya zor bindirdiğini ölümlerden ölüm beğendiğini anlatmış. babam şok olup kilosunu sorduğunda adam 90 kilo yanıtını vermiş.
babam o gün bugündür rejime başladı dikkat ediyor. (kendisi 135 kilo) diyetisyene gitme konusunda ise nazlı olmasına rağmen olumlu yaklaşıyor. benim yıllardır anlatmaya çalışmama, kavgalar etmeme rağmen anlamayan adam arkadaşının bir anısıyla bu hale geldi.
kıssadan hisse; bir musibet bin nasihattan iyidir.
babam o gün bugündür rejime başladı dikkat ediyor. (kendisi 135 kilo) diyetisyene gitme konusunda ise nazlı olmasına rağmen olumlu yaklaşıyor. benim yıllardır anlatmaya çalışmama, kavgalar etmeme rağmen anlamayan adam arkadaşının bir anısıyla bu hale geldi.
kıssadan hisse; bir musibet bin nasihattan iyidir.
0
ermanen
Siz erkeksiniz ve bir bayan yasinizi sordu ve soylediniz, ardindan siz de bayana sordunuz ve bayan, "tahmin et" dedi. Tahmininiz yanlis ve hatta bayanin yasindan daha buyuk bir sayi olursa, bu bayanin size karsi tutumu degisir mi, mesela gicik alir mi icten ice, yoksa boyle birseyi hic bir bayan tak
Siz erkeksiniz ve bir bayan yasinizi sordu ve soylediniz, ardindan siz de bayana sordunuz ve bayan, "tahmin et" dedi. Tahmininiz yanlis ve hatta bayanin yasindan daha buyuk bir sayi olursa, bu bayanin size karsi tutumu degisir mi, mesela gicik alir mi icten ice, yoksa boyle birseyi hic bir bayan takmaz mi?
not: 2 yas buyuk soylediniz mesela, sayi arttikca da gicik alma katsayisi buyur mu falan :)
not: 2 yas buyuk soylediniz mesela, sayi arttikca da gicik alma katsayisi buyur mu falan :)
0
orta yaşlı bir kadınsa; gıcık olur. ben her zaman tahmin ettiğimden 5 yaş küçük, 5 kilo eksik, 2 beden küçük söylerim.
0
yakınlık derecesine ve kaç yaşında olduğuna göre değişir elbette de, siz de tahmin ettiğinizden 2-3 yaş küçük söyleyin, garantiye alın. 30 gösteriyorsa 27 deyin vs.
0
cok pis babalara gelmissin diyebilirim ermanen'im. 26, bir kadinin en tehlikeli oldugu yaslardan biridir.
0
28 e 30 deseydin yanmıştın ama 26 yaşındaki insanın hayattan hala umudu vardır fazla kafaya takmaz bence.
0
birisi sizden onun yaşını tahmin etmenizi istiyorsa muhakkak yaş kompleksi vardır. geçen kadın değil bir erkek sordu bana. adam nerden baksan 30 gösteriyor. abi 25 bilemedin 26 sındır dedim. adam havalara uçtu sevinçten. kanka manka demeye başladı bana. kullanın efendim insanların komplekslerini. dürüst olana ekmek yok bu dünyada. kadınları tavlamak için birebir yöntemdir. 30 mu 25 de 27 mi 23 de, çenesiyle çok mu oynuyor, saklamaya mı uğraşıyor çenen çok güzel de. farkettiğiniz tüm kompleksleri kullanın. görün ondan sonra hayat hem sizin için hem onlar için çok daha kolay olacak.
0
gerçek bir olay anlatıcam şimdi.
bi şekilde bir ortamda bulunmak zorunda kaldığım 40 yaşlarında bir adam muhabbet açma girişimlerinde bulunuyo neyse bikaç kelam edildi ardından bana ne kadar küçük gisteriyosun yaşın kaç dedi.sonra sence kaç yaşındayım tahmin et dedi bana.tabi içimden gülmek geliyo manyak mı bu diyorum neyse 40 dedim ben.evet ya nası bildin ama göstermiyorm di mi dedi ahahahah.yoo bayaa gösteriyosun yaşını dedim.ama göstermediğimi söyler herkes falan filan.
neyse 1-2 dk sonra senin de yaşın çene kısmına dikkat edince anlaşılıyo diyip gitti ahahahahahakhdsakhdlkasd
yani erkeklerin de çok taktığı bir mesele oldugunu düşünüyorum
bi şekilde bir ortamda bulunmak zorunda kaldığım 40 yaşlarında bir adam muhabbet açma girişimlerinde bulunuyo neyse bikaç kelam edildi ardından bana ne kadar küçük gisteriyosun yaşın kaç dedi.sonra sence kaç yaşındayım tahmin et dedi bana.tabi içimden gülmek geliyo manyak mı bu diyorum neyse 40 dedim ben.evet ya nası bildin ama göstermiyorm di mi dedi ahahahah.yoo bayaa gösteriyosun yaşını dedim.ama göstermediğimi söyler herkes falan filan.
neyse 1-2 dk sonra senin de yaşın çene kısmına dikkat edince anlaşılıyo diyip gitti ahahahahahakhdsakhdlkasd
yani erkeklerin de çok taktığı bir mesele oldugunu düşünüyorum
0
e tabi ki de biliyorum birinin yasini daha dusuk tahmin etmenin daha iyi oldugunu ama boyle bos bulundugunuz bir aniniza geldi ve fazla bir sayi soylediniz diyelim, o zaman ne olur diye soruyorum ben, yani siz problem eder misiniz boyle birseyi, bayanlara soruyorum ozellikle.
0
artık geçmiş ama o anda yapacağın tek şey şuydu: davranışların hal tavırların yaşından çok daha olgun duruyor, o nedenle yanıldım yoksa yüzüne bakınca taş çatlasa 22-23 demek.
bir de şu var, kimi kadınların fiks bir yaşı vardır ve hep onu gösterir, en kötü ihtimal oradan dem vurabilirsin. örnek geliyor dikkat: 22 yaşından itibaren 30 sandılar beni...hep üzülüyordum..aha şimdi 39'da, gene 30 sanıyorlar
(godless commie, selam ederim annecim)
bir de şu var, kimi kadınların fiks bir yaşı vardır ve hep onu gösterir, en kötü ihtimal oradan dem vurabilirsin. örnek geliyor dikkat: 22 yaşından itibaren 30 sandılar beni...hep üzülüyordum..aha şimdi 39'da, gene 30 sanıyorlar
(godless commie, selam ederim annecim)
0
bir şey olmaz bir yaş olayından darılacak hatunu zaten bırak, bu kadar abartmasın kimse de...
0
25 ve üzeri yaşlar 20lerden kopup 30 lara yelken açma tribine sokar.
sen de bu tribin üzerine tuz biber ekmişsin.
bence takar.
sen de bu tribin üzerine tuz biber ekmişsin.
bence takar.
0
kadına göre değişir malesef. sırf kendilerince incelik yaptıkları için bana olduğumdan daha zayıf, genç vs göründüğümü söyleyen insanlara ben gıcık oluyorum. ne gerek var... zihinsel bir marazı olmayan yetişkin bir insan; 26 yaşında olduğu halde 28 tahmin edildi diye absürt fikirlere sürüklenmemeli. allah aşkına kadınların apayrı bir tür olduğu ve kendi mantığınızla onların davranışlarını değerlendiremeyeceğiniz gibi fikirlerden uzaklaşın. sen biri yaşını iki yıl fazla sandı diye kafayı yemiyosan, o kadın da yememelidir. yiyorsa morondur.
0
yasını yanlıs soyleyip biraz ucarsanız ilk anda size bisi demezler hatta umursamadıklarını da soylerler ama yas mevzusunun acıldıgı herhangi bir ortamda direk sizi anarlar."ya gecen bi arkadas beni bikbikbik yasında sandı oha dedim, salak adam hic oyle gosteriyor muyum" şeklinde kulaklarınız cınlayabilir...
olay budur
olay budur
0
gece gece cok guldum. ben 30 yasindayim ve artik biktim etraftakilerin 23 gosteriyorsun laflarindan. bir allahin kulu da objektif olamaz mi, mantikli olun azcik. bana biri 32 gosteriyorsun dediginde sarilip opecektim. insan kendini bilmez mi :)))
yoksa sen miydin o? neyse rahat ol artik hehe
yoksa sen miydin o? neyse rahat ol artik hehe
0
herkes yanlış tahminden doğacak sıkıntılara odaklanmış fakat kimse de "tahmin et" gibi bir cevap hakkında konuşmamış. neymiş oyun mu oynuyormuş hanımefendi? adam gibi yaşını söylese incileri mi dökülürmüş? iltifat beklentisini belli etme için daha yaratıcı yöntemler var, "hadi tahmin et ehuaheuh" ahahahah valla ne desem bilemedim. şu kadın triplerine hastayım. (literal anlamda değil.)
"tahmin etmeme gerek kalmadı, teşekkür ederim" deyip yüzünün aldığı şekli görebilmenizi dilerdim sayın ermanen, neyse artık başka çocuk üzerinde denersiniz. (bu "tahmin et" aynıyle başıma geldi de, ordan biliyorum.) hiç takmayın, olay hakkında düşüncelerinizde yer bile ayırmayın en ufak boyutta.
"tahmin etmeme gerek kalmadı, teşekkür ederim" deyip yüzünün aldığı şekli görebilmenizi dilerdim sayın ermanen, neyse artık başka çocuk üzerinde denersiniz. (bu "tahmin et" aynıyle başıma geldi de, ordan biliyorum.) hiç takmayın, olay hakkında düşüncelerinizde yer bile ayırmayın en ufak boyutta.
0
gıcık olma sebebi kendisinden kadın değil de bayan olarak bahsedilmesi de olabilir.
kadınların kimi buna fazlaca takar kafayı kimi hiç takmaz. ayrıca takıp takmamak dönemseldir genelde. kadına/erkeğe de özgü değildir. nice 35-40 arası herifler gördüm yaşını söylediğinde "ay hiç göstermionuz" diyince kikirdeyen.
bir de, sıkıntılı bir anda karşındaki insan sanki horoskopunu çıkarıp geleceğinden bahsedicekmiş edasıyla "yani kaç yaşındasın? tamam da kaç?" diye üsteleyince insan daha bir daralıyor. "tahmin et?"/"sence?" demek o abuk yüz ifadesini görmek için olabilir.
bundan önce tüm yazılanlar doğru bence. mrtksn'ın gay teoremi bile doğru olabilir :P
kadınların kimi buna fazlaca takar kafayı kimi hiç takmaz. ayrıca takıp takmamak dönemseldir genelde. kadına/erkeğe de özgü değildir. nice 35-40 arası herifler gördüm yaşını söylediğinde "ay hiç göstermionuz" diyince kikirdeyen.
bir de, sıkıntılı bir anda karşındaki insan sanki horoskopunu çıkarıp geleceğinden bahsedicekmiş edasıyla "yani kaç yaşındasın? tamam da kaç?" diye üsteleyince insan daha bir daralıyor. "tahmin et?"/"sence?" demek o abuk yüz ifadesini görmek için olabilir.
bundan önce tüm yazılanlar doğru bence. mrtksn'ın gay teoremi bile doğru olabilir :P
0
uyuzcan
öncelikle, (git:63069)ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])bu da metin:Kurumunuz bünyesi
öncelikle, (git: 63069)
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])
bu da metin:
Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.
Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.
Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.
Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:
Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.
UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.
Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])
bu da metin:
Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.
Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.
Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.
Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:
Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.
UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.
Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
0
selçuk alsan'dan sonra bilim tekniğin pek pibi fiyakası kalmadı.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
0
wwweski.tubitak.gov.tr
bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
0
ben metnin tamamını gönderdim, çünkü gayet güzel olmuş, ilk 3 paragraf gönderilirse anlam bütünlüğü kalmaz diye düşünüyorum, yani bu durumun açıkça sansür olduğunun ifade edilmesi gerekiyor.
teşekkürler
teşekkürler
0
sansürü desteklediğim için göndermedim. ben tübitak'ı kutladığımı gönderen bir mail attım. sizin de demokratik hakkınız elbette. yollayınız.
0
bilgi edinme formu yoluyla işin aslını öğrenen olursa beni veya burayı veya sözlüğü de aydınlatabilir mi?
bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
0
13 Mart cuma günü ODTÜ Stadı'nda bir eylem planlanıyor. Denmiş ki:
"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.
Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.
Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
0
uyuzcan, ben de kopyala yapıştır yapıp şimdi gönderiyorum. sözlük'ten attığın iletiyi de gördüm. yalnız bir de bilim ve teknik'İn iletişim adres mevcut. o da şudur: [email protected] . ayrıca bilim ve teknik yazıişleri müdürlüğünün numarası: 0312 427 06 25
0
nasıl antitezi oluşturulamamış, kanıtlanamamış ki zaten neyin antitezi. tübitak sansüründe haklı, destekliyorum. bende destek mesajı gönderdim bilakis.
0
herhalde "sansürü destekliyorum" diyebilecek insanlar bir tek bizim memleketten çıkıyor. insanların daha ağzından çıkanı kulakları duymuyor herhalde. yahut demokrasi diye kıçlarını yırtıkları zaman asıl istediklerinin demokrasi değil de kendilerinin başta olduğu bir diktatörlük olduğunu görüyoruz. birileri de bunu darwin masa başında "ulan allah'ı nasıl inkar ederim" diye düşünürken bulduğunu zannediyorlar ya trajikomik! evrim kuramı darwin'in malı değil. masabaşında üretilmiş bir şey hiç değil. darwin'in naçiz bedeni çürüyebilir, insanların uydurdukları dogmalar çürür ama bu sürekli geliştirilen, eksikleri tamamlanan, ölçüm ve deneylerle kanıt bulunan ve dahası bugün bildiğimiz pekçok bilimin temelini oluşturan bir kuramdır. zannediyor musunuz ki kök hücre çalışmaları evrim kuramından bağımsızdır? bugün bu sayededir ki domuzdan alınan kalp kapakçığı cleveland'da bir takım müminlerin kalplerine takılabiliyor. bir yandan laf yetiştirmeye çalıştığım için kendime kızıyorum. kör inançlı insancıklar!
0
Kampanyayı daha somut sonuç alacak bir biçimde yönlendirmeye ne dersiniz? Mesela Tübitak, bu sayıda yayımlamadığı Drawin yazılarını ve Darwin kapağını bir sonraki Bilim ve Teknik'te yayımlasın. Bu konuda baskı yapalım mı?
0
@beccaria: iyi fikir bence...
yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
0
0
@beccaria
darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
0
kimse sana darwin teorisine inan demiyor. zaten evrim teorisi darwin'den beri oldukça geliştirildiği için burada evrim teorisinden darwin teorisi diye bahsedecek kadar cahil insan da bulamazsın kolay kolay. daha hakkında hiçbir şey bilmeden binlerce bilimadamının asırlar boyunca birlikte geliştirdiği bir teori hakkında "koftiden, çapadan çupadan" demen saygısızlık, cehaletin ve bağnazlığın yüzünden buna inanmadığın için bunun sansürlenmesini savunman da faşistlik göstergesidir. umarım bir gün kapağı attığın o çukurdan çıkabilirsin.
0
işin komik yanı birileri dinlere veya kutsal kitaplara "koftiden çapadan çupadan din işte/peygamber işte/kitap işte" dediğinde kimileri bunu hakaret sayıyorlar. ben hâlâ "sansürden yanayım" kısmında takılı kaldım :)) bu arada bilimsel olgular inanç konusu değildir. şurada ayrıntılı bilgi var bak (bkz: mikroplara inanmıyorum)
0
bir kere inanmıyorum ama saygı gösteriyorum diyen aslında saygı göstermiyordur, takiye yapar saygı duyuyorum der. ben bunu yapmıyorum, inanmıyorum saygı da duymuyorum. cahil olmak demek düşünmemek demek, sen düşünmemişsin ki bunun için de bizatihi bağnazsındır. ben tepedeyim hocam görememişsin ki yukarıya bakamıyorsun demek ki aşağılardasın. boynun büküktür belki de.
0
beccaria, dediklerinin tamamına katılıyorum ama şunun haricinde: "bilimsel olgular inanç konusu değildir."
bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.
ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.
düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.
saygılar.
bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.
ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.
düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.
saygılar.
0
bilimsel kuramlarla ilgili yanlış bilinen şeyler var sanırım. birincisi bilimsel kuram demek varsayım demek değildir, tez değildir, faraziye değildir, nazariyedir. yani gündelik hayatta kullnadığımız "ya senin teorin bence doğru değil"den farklı bir anlam taşır. mesela küresel ısınma da bir kuramdır. einstein da en nihayetinde bir kuramcıdır.
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.
üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...
bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.
bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.
üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...
bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.
bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
0
Sansürü savunmak değil fakat şoyle bir şey var.Bu kişi normalde olmayan kapağı son dakikada değiştirmişler.
0
Tepkileriniz sonuç verdi, tükürdüklerini yalamaya başladılar. Takipçisi olalım bakalım sözlerini yerine getirecekler mi..?
www.hurriyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
0
Başımıza daha çooook şey gelecek.Bu sadece, daha sonra olabileceklerin küçük bir işareti.
0
eyke güzel demişsin. goldbach hipotezi gibi değil darwin teorisi. goldbach hipotezinin bir dayanağı var matematiksel olarak ama darwin teorisin bir dayanağı yok. darwin teorisi tıbbın gelişmesine ışık tutmuştur ben buna bir şey demem, eyvallah. ama bir dayanağı yok bu yüzden evrim teorisi kanıtlanamıyor. aslında bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil.
@jinglehells
"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.
tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
@jinglehells
"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.
tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
0
fikrimi değiştiriyorum, sabit fikirli değilim. yayınlansın, özgürlük var bu dünyada az da olsa. insanlar fikirlerini savunsun, kanıtlamaya çalışsın. başörtüsü mevzu bahis olsaydı ve sansürlenseydi misal darwin sansürüne infial gösterenler umumiyetle destek verecekler miydi bu önemli. misali ordan verdim ki tam anlaşılsın.
0
butun bir sayiyi darwin'e ayiracaklarini da belirtisler. ben yapilan kamuoyu duyurusuna yurekten inaniyorum. tubitak'in uluslararasi namini boyle bir sey yuzunden karalamalari kadar absurd baska bir sey olamazdi. simdi butun medya'nin ve tubitak'a laf soyleyenlerin ozur dilemesi gerek, hicbir aciklamayi beklemeden vur allah vur.
0
TUBITAK'ta calisan bir arastirmaciyim. Ulkemizde kimi siyasi akimlara kapilip bir acik buldum saldirayim tarzinda orneklere alistigimiz icin ne oldugunu bildigim kurumum hakkinda yukarda kimi arkadaslarin yazdigi haddini asan degerlendirmeleri cok canimi sıkmıyor. Gel gelelim bu soylentiler kulaktan kulaga 3 kere gectikten sonra dusunme ve sorgulama yetenegini coktan kaybetmis cogunluk icin "inanmak istedikleri" bir "gercek" haline donuveriyor. Bu yanlisliklarin kurumuma verdigi zarardan rahatsizim. Olayin aciklamasi resmi olarak yapildi. ( www.tubitak.gov.tr ) Vatandas olarak uyuzcan arkadasimin tartismayi baslattigi ilk mesajin ilk 3 paragrafi, herkesin soylentiler arasinda dogruyu ogrenmek icin takip etmesi gereken bir yoldur. Bunun yaninda ozellikle siyasi heyecana kapilip bilgisizce TUBITAK'a saldiranlar bu guzide kurumu siyasasi arac olarak kullanmaya calisacak kadar kuculmuslerdir. hasanikisalakosmandört!! son lafim ozellikle sana! Sulfurik asiti nick olarak sececek kadar bilim asigimisin yoksa yanina 5 tane daha ornek koyamayacagin bilesimin 3 elementten olusan formulunu unutmamak icin kodlayarak nick sececek kadar ahmak misin merak ediyorum. Benim imzam da purik asit formuluyle iliskilidir ama TUBITAK'ta gururla calisan bir arastirmaci olarak seninle ayni tarafta olacagimi hic sanmam!
0
@memed
Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
0
zubundy
ben de linux kurmak istiyorum, ama ihtiyacım olan programları nereden bulacağımı bilmiyorum.1- var mıdır böyle parduscuların-ubuntucuların vs. takıldığı bir forum veya program arşivi.2- bana özellikle avukat yazılımı lazım,icra-dava takibi vs. için, önnereceğiniz ücretsiz bir yazılım var mı? 3- işle
ben de linux kurmak istiyorum, ama ihtiyacım olan programları nereden bulacağımı bilmiyorum.
1- var mıdır böyle parduscuların-ubuntucuların vs. takıldığı bir forum veya program arşivi.
2- bana özellikle avukat yazılımı lazım,icra-dava takibi vs. için, önnereceğiniz ücretsiz bir yazılım var mı?
3- işletim sistemi olarak neyi önerirsiniz, bilgisayarım asus eeepc 1000h.
1600 atom işlemci, 160gb hdd, 2gb ram var.. hangisi sorunsuz çalışır, baş ağrıtmaz, bilgisayarı kasmaz
4- dvd rom yok bende flashdiskten kuracam ya da netten direk indirecem, mümkün müdür?
1- var mıdır böyle parduscuların-ubuntucuların vs. takıldığı bir forum veya program arşivi.
2- bana özellikle avukat yazılımı lazım,icra-dava takibi vs. için, önnereceğiniz ücretsiz bir yazılım var mı?
3- işletim sistemi olarak neyi önerirsiniz, bilgisayarım asus eeepc 1000h.
1600 atom işlemci, 160gb hdd, 2gb ram var.. hangisi sorunsuz çalışır, baş ağrıtmaz, bilgisayarı kasmaz
4- dvd rom yok bende flashdiskten kuracam ya da netten direk indirecem, mümkün müdür?
0
ubuntu öneririm. synaptic ile yazılmış hemen tüm program ve kütüphaneleri indirip kurmak çok kolay. ubuntu flashdisk'ten kurulabiliyor. hatta windows içinden bile kurulabiliyor.
0
avuntu isimli bir dağıtım var. avukatlar için yazılmış bir ubuntu sürümü. kullanmadım ama bir gözatabilirsin. ftp://ftp.ulakbim.gov.tr/linux/mirrors/avuntu/
0
@ency: işte aradığım cevap
@alperz: peki ubuntunun sürümleri falan yok muydu, ben hangisini yuklemeliyim.. atıyorum, gidip bir bilgisayar dersgisi alsam ve içinden çıkan ubuntuyu bodoslama kursam bilgisayara pişman olmaz mıyım
@alperz: peki ubuntunun sürümleri falan yok muydu, ben hangisini yuklemeliyim.. atıyorum, gidip bir bilgisayar dersgisi alsam ve içinden çıkan ubuntuyu bodoslama kursam bilgisayara pişman olmaz mıyım
0
Ubuntu en son 8.10 versiyonunda. 9'a henüz geçilmedi. Ubuntu'nun sürümleri kronolojik olarak ilerliyor. Aralarındaki fark daha gelişmiş olması. O yüzden son versiyonu indir ve kur. Avuntu'yu denemek iyi bir tecrübe olabilir.
0
türkçe olan pardus'u öneririm yeni başlayanlar için.. google'da arattığınızda kendi sitesi çıkacaktır..
0
fsf.org (free software foundation)
kalabalik bir veri tabani var, belki bulursun ama turkce mi ariyordun?
kalabalik bir veri tabani var, belki bulursun ama turkce mi ariyordun?
0
beyteper canavari
kafayı yicem arkadaşlar, allahaşkına bil el atın, böyle 90lar tadında bi şarkıydı bu, tüyler diken tiken felan ama asıl söyleyen kim, şarkının tam adı nedir felan bilmioruz. elimizde sadece bu sözleri ve melodiyi bilen güzel sesli arkadaş var.http://netload.in/dateik6X6SzimTb/buneya.rar.htmindirip b
kafayı yicem arkadaşlar, allahaşkına bil el atın, böyle 90lar tadında bi şarkıydı bu, tüyler diken tiken felan ama asıl söyleyen kim, şarkının tam adı nedir felan bilmioruz. elimizde sadece bu sözleri ve melodiyi bilen güzel sesli arkadaş var.
netload.in
indirip bi dinleyiverin be hacı belki hatırlarsınız.
netload.in
indirip bi dinleyiverin be hacı belki hatırlarsınız.
0
şu parçayı herhangi bir font ile youtube'a yüklersen insanlar indirip dinlemeye üşenmez, ve soruna daha rahat cevap bulabilirsin.
0
şarkıyı hatırladım ama kimin söylediğini ben de hatırlayamadım. hatta ben de çıldıracağım. dinledikten sonra direkt devamını da getirdim filan...
sözleriyle arayınca bile çıkmıyor googleda.
aldatan aldanır bunu bil
ah olacak iş değil
bu gidiş gidiş değil
beni can evimden vurdun
ne çabuk unutuldum
yok artık ağlattın ...(?)
bıraktın yapayalnız
.... (?)
filan.
dinlemeye gerek olmadan sözlerinden hatırlayan çıkar belki.
sözleriyle arayınca bile çıkmıyor googleda.
aldatan aldanır bunu bil
ah olacak iş değil
bu gidiş gidiş değil
beni can evimden vurdun
ne çabuk unutuldum
yok artık ağlattın ...(?)
bıraktın yapayalnız
.... (?)
filan.
dinlemeye gerek olmadan sözlerinden hatırlayan çıkar belki.
0
linki guncelledim, continue with a free download deyip takılıorsunuz :)
0
2000 yılında çıkmış bir albümde yer alıyor bu şarkı..elimde albümün tamamı da mevcut indirebileceğin rapid linki de....sadece şarkıyı ya da linki gönderebilirim....
ödeme için hesap numaramı sözlükten yollarım:)))))))))
ödeme için hesap numaramı sözlükten yollarım:)))))))))
0
passion rules the game
kıvırcık, hayvani derecede gür, asla şekil almayan bir saçım var. jöle denedim olmadı, dax eh işte ama yöntemini bilmiyorum, bere falan taktım bir anormal oldu. ütü olmaz o kadar uzun değil(erkeğim), evde düzleştirici yok. pratik çözümlerinizi bekliyorum.danke schön
kıvırcık, hayvani derecede gür, asla şekil almayan bir saçım var. jöle denedim olmadı, dax eh işte ama yöntemini bilmiyorum, bere falan taktım bir anormal oldu. ütü olmaz o kadar uzun değil(erkeğim), evde düzleştirici yok. pratik çözümlerinizi bekliyorum.
danke schön
danke schön
0
düz saçlar için üretilmiş saç bakım ürünleri var. faydalı olacaklarına inanıyorum.
ya ayrıca kıvırcık saçlar için olan bakım ürünlerini kullanırsan onlar da güzel yatıştırıyor, şekil veriyorlar.
ya ayrıca kıvırcık saçlar için olan bakım ürünlerini kullanırsan onlar da güzel yatıştırıyor, şekil veriyorlar.
0
saclarin hafif nemliyken bere, bandana veya benzeri bir sey takabilirsin. ben genelde yemeni ile sariyorum sinuzit sagolsun.
0
ben kuruturken şuna benzer birşey birşey kullanıyorum. bundan daha ucuza almıştım.
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
ermanen
simdi reklamlar ne kadar etkili tartisilir tabi, daha once de tartisildi sanirim burda, simdiye kadar aldigim hicbir urunde reklamindan etkilenmedim sanirim, ya da sadece reklamina gore karar vermis olmadim. Sizin hic reklamindan etkilenerek aldiginiz urun oldu mu? Hangi urundu? Bir de hangi urunun
simdi reklamlar ne kadar etkili tartisilir tabi, daha once de tartisildi sanirim burda, simdiye kadar aldigim hicbir urunde reklamindan etkilenmedim sanirim, ya da sadece reklamina gore karar vermis olmadim. Sizin hic reklamindan etkilenerek aldiginiz urun oldu mu? Hangi urundu? Bir de hangi urunun reklami gorsel acidan degil de aldirmaya yonelik en etkili reklam sizce? (sanirim daha cok elektronik seyler)
0
uçmalı muçmalı bi olin reklamı vardı taa yıllar önce, patates yiyen insanlar havalanıyordu filan.
6 yaşındayken etkilenip bi şişe almıştım ondan deftere yazdırarak, annem geri göndermişti.
6 yaşındayken etkilenip bi şişe almıştım ondan deftere yazdırarak, annem geri göndermişti.
0
Axe deodorant + Duş jeli
Ürün de kaliteli ama benim almamı sağlayan reklamları olmuştur.Uzun süredir kullanıyorum.
Ürün de kaliteli ama benim almamı sağlayan reklamları olmuştur.Uzun süredir kullanıyorum.
0
Buradaki durum genellikle sizin (ya da başkalarının) hiç bir ürünü reklamdan etkilenerek almadığınızı "zannetmenizdir". Tüketiciyi doğrudan almaya yönlendiren reklamlar, reklamların sadece bir bölümünü oluşturur ve bu tip reklamlara "ikna edici" reklamlar denir. Bunun dışında da hatırlatma veya bilgilendirme amacı olan reklamlar vardır ki , bunların etkisi biraz daha orta ve uzun vadelidir. Her halükarda, reklam, diğer pazarlama iletişim araçları gibi, tüketici satın alma karar sürecinin bir "girdisi"dir, dolayısıyla satın alma kararını etkiler.
Sanırım reklamlarla ilgili bir çalışma yapıyorsunuz bu ara, bir iki şey yazayım dedim. Soruya gelince, mesela reklamlardan etkilenmek suretiyle ciddi bir trial rakamına ulaşan Cola Turka örneği geliyor benim aklıma ki, o dönemde (2 ay içinde) Türkiyede'ki evlerin yaklaşık %75'ine en az bir kere girmişti.
Sanırım reklamlarla ilgili bir çalışma yapıyorsunuz bu ara, bir iki şey yazayım dedim. Soruya gelince, mesela reklamlardan etkilenmek suretiyle ciddi bir trial rakamına ulaşan Cola Turka örneği geliyor benim aklıma ki, o dönemde (2 ay içinde) Türkiyede'ki evlerin yaklaşık %75'ine en az bir kere girmişti.
0
bioxcin mi ne halt vardı saç dökülmesine iyi geliyordu, öyle bir üründen bile haberim yoktu reklam sayesinde öğrendim aldım.
birde reklamın etkisi asla kesin bir sonuçla ölçülemiyor bildiğim kaadarıyla.
reklamların ters etki yapabilir,
reklam doğru kitelye hitap etmeyebilir falan fıstık
birde reklamın etkisi asla kesin bir sonuçla ölçülemiyor bildiğim kaadarıyla.
reklamların ters etki yapabilir,
reklam doğru kitelye hitap etmeyebilir falan fıstık
0
www.pentaxian.com
bu reklamdan sonra pentax alma isteği sardı dört bir yanımı ne yalan söyleyeyim. fazla reklam ve pazarlama yapanın daha az reklam yapandan daha az arge bütçesi ayırdığı fiyatlarının daha kazık olduğu fiyat performans oranının düşük olduğu gibi bir ön yargım var(ki çoğu zaman doğru bu ne yalan söyleyeyim) popüler olandan tiksinme cavurun underdog dediğini kucaklama isteği.
bu reklamdan sonra pentax alma isteği sardı dört bir yanımı ne yalan söyleyeyim. fazla reklam ve pazarlama yapanın daha az reklam yapandan daha az arge bütçesi ayırdığı fiyatlarının daha kazık olduğu fiyat performans oranının düşük olduğu gibi bir ön yargım var(ki çoğu zaman doğru bu ne yalan söyleyeyim) popüler olandan tiksinme cavurun underdog dediğini kucaklama isteği.
0
reklamı olan ürün alınmada tercihlidir, bunlara en büyük örnek olarak da nazo toz içeceği verilebilir, o beğenmediğimiz hatta ne biçim reklam lan bu dediğimiz reklam satışlarını 90 katlamıştı yanılmıyosam.
0
axe'in bir reklamı vardı, bir trende birbirine yabancı bir kadınla bir erkek gidiyorlardı, tren bir kaç saniyeliğine tünele giriyor, çıktıtan sonra ikisininde üstü başı dağılmış haldeydi. ben o reklamdan sonra parfümünü almıştım axe'in.
0
Tek reklamdan daha ziyade firmayı yada ürünü kişileştiren, kullanana yeni dünyalar yaratan reklamlar benim almamada çok etkili oluyor
0
yıllardır süregelen bir adidas saplantısı var bende. ne zaman bir ayakkabı alacak olsam, model vs farketmez, illa ki önce adidas'a bakarım. bu saplantımın nedenini hiç düşünmemiştim ama bu duyuruyu görünce "hmm?" dedim. adidas'ın reklamları (özellikle eski reklamlarından biri var ki, hani şu elektrik direğinin üstüne atılan bir ayakkabı vardı) çok etkili bence. hatta o kadar etkili ki, ayakkabı konusunda seçimini nike yönünde yapanlara karşı içten içe gıcık oluyorum, "adidas daha iyi nasıl bilmezler?" gibi bir moda giriyorum. biliyorum salakça ama hislerim bunlar.
0
seinfeld in bir bölümünde george çatal bıçakla snickers yiyordu. o bölümü izledikten sonra gidip bi snickers alıp yediğimi biliyorum.
henüz alacak kadar param yok ama seat leon almak istiyorum ki reklamında vuruldum kendisine.
axe denmiş mesela bende bi on-onbeş yıl önce sırf o meşhur reklamlardan ötürü kullanmıştım bir süre.
motorola kullanma nedenim de reklamlarla ilişkili diye düşünüyorum (tam olarak bir reklamını hatırlamıyorum gerçi)
cola turka da söylenmiş, o furya dönerken küçük bi anadolu kasabasındaydım ve ürünün gelmesini beklediğimi hatırlıyorum.
pepsi içmem üzerinde yıllar önce denk geldiğim birkaç viral kampanyanın etkili olduğunu düşünüyorum...
bu böyle uzar gider.
henüz alacak kadar param yok ama seat leon almak istiyorum ki reklamında vuruldum kendisine.
axe denmiş mesela bende bi on-onbeş yıl önce sırf o meşhur reklamlardan ötürü kullanmıştım bir süre.
motorola kullanma nedenim de reklamlarla ilişkili diye düşünüyorum (tam olarak bir reklamını hatırlamıyorum gerçi)
cola turka da söylenmiş, o furya dönerken küçük bi anadolu kasabasındaydım ve ürünün gelmesini beklediğimi hatırlıyorum.
pepsi içmem üzerinde yıllar önce denk geldiğim birkaç viral kampanyanın etkili olduğunu düşünüyorum...
bu böyle uzar gider.
0
reklamlar genelde pekistirici oluyor benim icin. bir mali zaten seviyorsam, reklami da iyi yapiliyorsa o urunu daha cok seviyorum. sutas bunlardan biri. ama "EN saglikli, EN ekonomik, ENNN bilmem ne" diye ballandirilan urunlerden genelde kaciyorum nedense. bu tur laflarin cogunun gercek hayatta bile tersi cikmasi sebep olabilir.
0
henuz alamadim ama param olunca ilk isim bir adet sony bravia olmak olacak. san francisco sokaklarindan dokulen toplar sagolsun. marketing'de yeni bir trend bu; kullanici ile urun arasinda bag olusturmak. reklamlarda da bunu kullanmayi calisir firmalar genelde. icinizde bir duygu uyandirip kendnizi urunle ozdeslestirmenize ugrasirlar. san francisco ile ilgili cok guzel anilarim var mesela, ondan dolayi o televizyonu gorunce her zaman pozitif duygular olusuyor bende.
0
sozlukte reklamı olan vicks first defense'i reklamdan gorerek aldim, valla ise yaramadi da diyemem, hasta olcakken duzeltti vallaha. reklamı olsa tanimazdim etmezdim.
ayrica mini marka araba da reklamlarıyla cok etkiliyor beni, araba konusunda baya takip eden bi insanim, ona ragmen mini reklamları baya sempati uyandiriyor oyle normalde olsa cok sevmeyecekken.
ayrica mini marka araba da reklamlarıyla cok etkiliyor beni, araba konusunda baya takip eden bi insanim, ona ragmen mini reklamları baya sempati uyandiriyor oyle normalde olsa cok sevmeyecekken.
0
reklamın görselliği ya da albenisi önemli değil benim için. haber vermesi gerekiyor.
sadece metin içeren bir reklam ile süper görsel bir reklam arasında çok fark yok benim için.
sadece metin içeren bir reklam ile süper görsel bir reklam arasında çok fark yok benim için.
0
late viper
Sözlükte gördüm, koştum baktım. Bu hafif gökkuşağı tadındaki bu oluşumun nedeni nedir?(bkz: 11 aralık 2008 ayın etrafındaki hayvan gibi hare)Mesken: İstanbul Anadolu Yakası
Sözlükte gördüm, koştum baktım. Bu hafif gökkuşağı tadındaki bu oluşumun nedeni nedir?
(bkz: 11 aralık 2008 ayın etrafındaki hayvan gibi hare)
Mesken: İstanbul Anadolu Yakası
(bkz: 11 aralık 2008 ayın etrafındaki hayvan gibi hare)
Mesken: İstanbul Anadolu Yakası
0
annem yağmur yağacağına delalet dedi. eski toprak işte. bana hava günlük güneşlikken yanına şemsiye al yağmur yağcak derdi ya bırak anne ya derdim, ama hakkaten yağardı.
(eğer yağmur yağmazsa annemin güvenilirliğinin kamuoyunda sarsılmaması dileğiyle)
(eğer yağmur yağmazsa annemin güvenilirliğinin kamuoyunda sarsılmaması dileğiyle)
0
atmosfer etkilerinden dolayı oluyor temelde.
"Like the Sun, the Moon can give rise to atmospheric effects, including a 22° halo ring, and the smaller coronal rings seen more often through thin clouds. For more information on how the Moon appears in Earth's sky, see lunar phase."
wikipedia
"Like the Sun, the Moon can give rise to atmospheric effects, including a 22° halo ring, and the smaller coronal rings seen more often through thin clouds. For more information on how the Moon appears in Earth's sky, see lunar phase."
wikipedia
0
buyrun national geographic.com da açıklamışlar. ay dünyaya çok yakınmış falan filan.
Sky Show Friday: Biggest, Brightest Full Moon of 2008
news.nationalgeographic.com
Sky Show Friday: Biggest, Brightest Full Moon of 2008
news.nationalgeographic.com
0
